Sevgili Dostum ''EROL SOYUER'' Her Daim Aklımdasın
Aramızdan ayrılışının 1.yıldönümünde Erol Soyuer’i özlemle anıyoruz. Tarih 8 Kasım 2015, günlerden Pazardı. Değerli dostum, gerçek beyefendi, cumhuriyet terbiyesi almış bir kişilik, eczacılık mesleğini yürüten aynı zamanda siyasi çalışmalarıyla tanıdığım her konuda idolüm olan sevgili dostum Erol Soyuer’i kaybedeli tam tamına bir yıl oldu. Onun bayraklaştırdığı ilke ve değerler hala bana yol göstermekte. Hala yaşadığını hisseder gibi duygular içerisinde olduğumu samimiyetle ifade etmek isterim.
Ulu önder M.K Atatürk’ün “Benim Nacizane Vücudum Elbet Bir Gün Toprak Olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti İlelebetPayidar Kalacaktır” özdeyişindeki anlam ve derinliği ne kadar önemsediyse ve bana hala yol göstermeye devam ediyor ise gerçek bir Atatürkçü, vatansever birTürk evladı Erol Soyuer, bizlerin arasından ayrılmış olsa da geride bırakmış olduğu yaşam tarzı bizlere yol göstermeye devam ediyor.
Bu tür şahsiyetler kolay yetişmiyor. Önemli olan çok uzun yaşamak değil; doğru zamanda doğru yerde olmak ve kendi doğrularından vazgeçmeden insanlara hizmet etmektir. Büyük özverilerle yaptığı her çalışmanın altında mutlaka bir emek ve alınteri vardı. Ama o bunlardan hiç rahatsız değildi. Çünkü kendini hizmete ve insanlığa adamış istisnai bir kişilik idi. Onun ağzındanbenim veya ben gibi sözcükleri hiç duymadık, hep biz derdi. Çünkü ekip çalışmasına inanır, çalışma arkadaşlarına güven aşılardı. İşte onun için böyle şahsiyetler zor yetişiyordu.
Aradan bir yıl geçmesine rağmen onun serpiştirdiği ilim, bilim, kültür ve sanat tohumlarının yeşerdiğini görmek bizleri hem mutlu etmekte, hem de onun yokluğundan kaynaklanan acıyı az da olsa azaltmaktadır. ErolSoyuer; kayan bir yıldız gibi karanlığı aydınlatarak aramızdan ayrıldı. O; ülkemizin aydınlık yüzü olan genç fidanların yetişmesine imkân sağladı. Biz ve gelecek kuşaklar ona çok şey borçluyuz. Çünkü o hiçbir zaman karanlıktan şikâyet etmez, yerine bir mum da kendisi yakmayı tercih ederdi. Bizlere yılmamayı, her türlü namüsait şartlarda mücadele etmeyi, özgüvenli olmayı o öğretti.
Sen rahat uyu kadim dostum ErolSoyuer. Sen rahat uyu. Ben Adnan Saygılıer; nefes aldığım sürece senin mirasının takipçisi ve bekçisi olmaya devam edeceğim. Ben bu yolda yalnız değilim. Senin fikirlerin, birçokbedende benimle birlikte mücadele veriyor.
Hatırlarmısın sevgili dostum İl Genel Meclisi çalışmalarımızda, beni gerek kürsüde gerekse komisyon çalışmalarında hep kontrol altında tutardın.
Kâh gözlerinle, kâh mimiklerinle,kâhsözlerinle...Hata payımı en az seviyeye indirirdin. Senden çok şey öğrendim. Sen nasıl bilgi ve deneyimlerini benimle paylaştıysan, bende gelecek kuşaklara, senden öğrendiğim bilgi birikiminin üzerine bir şeyler koyarak aktarmayıbir borç bilirim. Çünkü vatanseverlik sözle değil icraatlarla mümkündür. Gerçek vatanseverliği biz sizin gibi insanlardan bu şekilde öğrendik. Ülke ve milletini seven bir bireyden de başka bir şey beklenemez.
Kadim dostum; değerli baban Ali Soyuer’i 30 gün kadar önce seninle buluşturduk. Siz kavuştunuz..Mezarının başına geldiğimde sanki ben sizi hissettim. Nasıl mı? Senin bende bıraktığın enerji, sizinle bütünleşmeme neden oldu. Mezarının başında, bir gün her şeyin kişisel olarak noktalanacağını ama kalıcı olanın gök kubbede hoş bir seda bırakmak olduğunu öğrendim.
Sevgili dostum her sabah alışkanlıktı bende. Evimden çıktığımda uğrardım Soyuer Eczanesi’ne. Aramızdan ayrılalı bir sene olduğu halde devam ettiriyorum bu alışkanlığımı. Geçtiğimiz günlerde eczaneye uğradığımda; eczanenin duvarında bulunan resmine gözüm ilişti. Bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti kırk yıllık dostluğumuz.
Huzur içinde, ışıklar içinde yat, tıpkı gönlümde yattığın gibi sevgili dostum ErolSoyuer…
ADNAN SAYGILIER….