Hülyanın Cephesinden
EBEVEYNLERİN TEKNOLOJİYLE SINAVI
Her Pazar olduğu gibi geçen Pazar gününde de televizyon kanalları magazin programlarıyla dolu içerikleri ile kahvaltı esnasında ekrana boş bakışlar atmamı vadediyorlardı. " Neden yararlı bir program olmaz ki, neden belgesel yok?" geyiğini yapmayacağım korkmayın. En azından biraz daha dinlendirici ve hayatta ufak tefek de olsa işimize yarayacak bilgilendirici şeyler sunulması sanırım bizlere bir ünlünün gece hayatındaki maceralarından daha iyi gelecektir.
Bir kız çocuğu annesi olarak ebeveynlik sürecimde teknoloji başlıklı konudaki tek sınavım televizyonda iyi bir şeyler izleyememe sorunsalı değil maalesef. Çizgi filmlerin içerisinde çocuklar için beklenmedik tehlikelerle dolu gizli şiddet ögeleri, yemek yerken çocukların televizyon karşısında oturtulması ve ne yazık ki buna alıştırılması gibi dipsiz kuyu pek çok olay daha benim gibi diğer ebeveynlerin de bu sürecin en başından beri baş etmeye çalıştığı zorluklardan.
Peki çocuk-ekran-ebeveyn etkileşiminin boyutları nasıl olmalı? Çocuklarımızı teknolojiden tamamen kaçırmalı mıyız? Yoksa fazlasının zarar olduğunu söyleyerek denetimli bir şekilde kullanmalarına izin mi vermeliyiz? Çocuk psikiyatrı bir arkadaşım Dünya Sağlık Örgütü'nün çocukların 3 yaşına kadar ekranla tanıştırılmaması gerekliliğini savunduğunu söylediğinde teknoloji konusunda bu kadar endişe de bir yere kadar demiştim. Hayatlarının 30 yılı gibi büyük bir bölümünü olumsuz etkileyebilecek sürecin ilk 3 yaşta şekillendiği göz önüne alınacak olursa sanırım bir yandan bize göre katı gelebilecek bu tutumu takınmakta fayda var.
Ne söylersek söyleyelim işin çığırından çıktığı da yadsınamaz bir gerçek. Kafelerde biraz kafa dinleyip sohbet etmek isterken tabletleri çocukların ellerine tutuşturuyoruz. Anne babalardan birisi teknoloji bağımlısıysa çocuğun rol modeli olmaması için hiçbir mesele kalmıyor. İlkokula giden birçok çocuk artık telefon kullanıyor çünkü yanındaki arkadaşının var onun niye yok?
Evlerde oyuna yönelik etkinlikler yaparak, teknolojinin hakimiyet yüzdesini biraz daha aşağı çekip el becerisine yönelik materyallerin kullanımını sağlamaya çalışmak sanırım dengeyi tutturmaya çalışmak için ilk yapılabileceklerden.
Tablet bilgisayar kullanımında motor becerilerini geliştirici oyun tercihlerinde bulunmak ve aile ile geçirilen zaman dilimlerinde teknolojiden uzak kalmak ikinci önemli uygulamaymış.
Televizyon izleme saati 5 yaş sonrası çocuklarda ise günde 2 saati aşmamalıymış. Özellikle uykudan önce çocuklar televizyon karşısında tutulmamalı.
Sosyal medya ise 13 yaş üstü çocuklarda sürekli kontrol istiyormuş.
Tüm bunlardan önce işimin hiç kolay olmadığını söylemeliyim. Kızım şu an tabletinin şarjı bittiği için ağlıyor. Tüm ebeveynlere kolay gelsin.
Hülya Ayazoğlu