SON DAKİKA

KOLAN USTASI MAKBULE CAN




Her yörenin kendine öz bir giyim kuşamı kültür vardır, ben geriye dönük geçmişime bakıyorum. Ödemiş'te Cumartesi günü kurulan pazarda kadınlarımız siyah çarşaf giyerlerdi. Kiraz, Tire ilçelerinde giyim kuşam farklıydı. Buralarda beyaz örtü ve peştamal denilen kırmızı beyaz çizgili örtü takarlardı ve kadınlarımız çocuklarını sırtlarında kolan denilen 3 metre uzunluğunda 5 santimetre kalınlığında bir örme iple bağlarlardı. Tabi bu kolanları yapan ustalarda vardı. Kolan ustaları yere çakılan iki çubuk arasına, dokunacak yere göre boyu ayarlanan çözgü ipleri gerilmekte arasına gücü görevi yapan gücü çubuğu geçirilmektedir. Çubuğun döndürülmesiyle açılan çözgü aralığından atkı ipi atılıp kılıçla sıkıştırılarak dokuma yapılır. Günümüzde bebeklerini sırtlarında taşıyan kadınlarımızı artık bebelerini bebek arabalarında gezdirilmeye başlamaları ile kolancılık mesleği kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında yer almıştır.
Cephe Gazetesi ekibi olarak bu mesleği yapan var mı diye yaptığımız araştırmalarda Tire'nin Doyranlı Mahallesi'nde kolan işi yapan ustaların bulunduğu haberini aldık. Ekibimizle birlikte Doyranlı Mahallesi'ne giderek kolancılık mesleğini sürdüren Makbule Can ile tanıştık. Kendisi ile karşılaştığımızda havalar bayağı soğuktu. Makbule Hanım, elindeki tahra ile sobada yakmak üzere evin bahçesinde odun kesiyordu. Türk milletinin örf ve adetleri ve Türk misafirperverliğin kültürü ile çok samimi ve güler bir yüzle evin kapılarını bizlere açması ile kendisi ile kolan mesleği hakkında bilgi almak istediğimizi söylememiz ile hemen kolan yaptığı ilkel tezgâhının başına beraberce yürüdük. Makbule Can 1950 Doyranlı Mahallesi doğumlu evli 2 çocuk 2 torun sahibi. Makbule Hanım,bize tezgâhını gösterirken bizim meraklı sorularımız birbiri ardına geliyordu.
Adnan Saygılıer: Makbule hanım bu mesleği yapmayı nereden öğrendiniz?
Makbule Can: Benim bir oğlum vardı 27 yaşında öldü. Tarla bahçe işi olmadığından ruhum sıkılıyor aklıma oğlum geliyordu. Köyümüzde cenneti mekan olsun Ayşe teyze vardı.Bu kolan işini yapıyordu.Bana da bu işi öğretti Allah razı olsun.
Adnan Saygılıer: Bu yapmış olduğunuz işlerden para kazanıyor musunuz? Ve nerelere satıyorsunuz? Günde çalışırsanız kaç tane kolan yapabilir siniz?
Makbule Can: Benimkisi can sıkıntısı. Ben bu işten para kazanmak gibi bir düşüncem yok. Bütün gün çalışırsam 3 kolan ancak yapabilirim. Zaten tanesini 5 veya 6 liraya satıyorum. İpliğini yününü Tire'den alıyorum. Makrome ipinden yapıyorum. İşte bu şekilde.
Adnan Saygılıer : Siz yaptığınız bu işe kolan diyorsunuz. Oysa bu yapılan ürün ipe benziyor. İpin gördüğü işi görüyor.
Makbule Can: Doğru söylüyorsunuz yaptığımız işi ipin gördüğü işi görüyor. İp birkaç ince ipin burulmasıyla üretilir. Oysa kolan bir ip değildir. Dokumadır. Biz bu kolanları eskiden hayvanların semerini ve eğerini bağlamak için kullanıyorduk ve eskiden sırf kolan satan yerler vardı
Adnan Saygılıer : Bu kolan işinin herkesin yapmasını önerir misiniz?
Makbule Can: Benimki avunma. Gelin size bahçemi göstereyim Adnan Bey diyerek avludaki küçük bahçesini, beraberce çekime gittiğimiz muhabirlerimiz Özlem Hanım ve Tuğçe Hanımı götürerek bahçesini gezdirdi.
Adnan Saygılıer : Kurtuluş Savaşı'nda cephede erkeğiyle birlikte omzunda mermi taşıyan ve bebeği üşümesin diye üzerine ördüğü örtüyü alıp taşıdığı cephanenin üzerine örten kadınlarımız, tarlada erkeğiyle birlikte kara sabanın tutamağını tutan kadınlarımız, eli öpülecek analarımız sizler iyi ki varsınız. Boşuna söylenmemiş "Cennet Anaların Ayaklarının Altındadır" diye. İşte cefakâr anamız Makbule Can, Allah kendisine sağlıklar versin, çocukları ve torunları ile uzun ömürler diliyoruz.

Adnan Saygılıer