Uydurulmuş Popüler Felsefe Hakkında
Secret isimli kitabı mutlaka duymuşsunuzdur. "Bırakın hayatınızın sihri başlasın." diyerek okuyan herkese muhteşem bir hayat vaat eden kitap doğal olarak da satış rekorları kırdı.
Kitabı okuyanları bilemem ama yazan ve pazarlayan kim varsa muhteşemliğe eriştiği kesin. Çünkü öyle bir reklam stratejisi uyguladılar, öyle büyük laflar ettiler ki kitabı almayan insan; "Acaba ben mi hayatım güzelleşin istemiyorum, sorun bende mi?" diye düşünmeye başladı.
Düşünce yapılarını güçlendirecek yöntemler, duygu kontrolleri ve mutluluk yaratımı konularındaki Secret; benim 'uydurulmuş popüler felsefe' tanımını kullandığım, basit bir inanışın edebiyat ve felsefeyle harmanlanarak süslenip okuyucuya; " Bakın size 10 liralık bir kitapla bütün hayatınızı değiştirecek sırları veriyorum. Zahmet olmazsa alıverin." dedirten modern zaman kandırmacasından başka bir şey değildi.
Hint asıllı Amerikalı hekim ve alternatif tıp uzmanı olan Deepak Chopra ise; evrene ne verirsek elimizle o da gelir bizimle fikriyle, Asya'nın enterasan tıbbi yöntemlerini birleştirince Vanity Fair gibi sosyetenin göz bebeği dergilerinin demirbaşı haline geldi, dünya starlarının gurusu oldu, seansları 250 liradan başlayan yoga kurslarına aradıkları ilhamı verdi.
Ferrarisini Satan Bilge ve aynı bilgenin başında yer aldığı gazete ansiklopedisi misali cilt cilt serileri bu kervanda başı çeken 'Bestseller'lardan. Yazarı Robin Sharma tıpkı Chopra gibi Hint kökenli bir kişisel gelişim uzmanı, yaşam ve liderlik koçu. Bill Clinton'a yaşam koçluğu yapmış bir kişi nasıl oluyor da Amerikan kapitalizminden kaçma yolunu seçerek Ferrarisi'ne kıyıp satan adamı bilgelik mertebesinde görebiliyor onu da ben çözmüş değilim. Belki çözebilirim ümidiyle sosyal medyadaki canlı yayınlarını takip etsem de verdiği bir seminerde bütün sosyal medyadan dedikodu aracı olarak bahsedip uzak durun dediğini öğrendiğimden beri beni yine derin düşüncelere gark ettirdi.
Liderliğin doğasından gelen hırsı törpülemek gibi bir tezatın üzerine çalışarak suya sabuna dokunmayan bir çizgi izlendiği zaman en kazananından kişisel gelişim uzmanı olunur mu olunuyormuş işte.
Bana sorarsanız keşke açık açık seçtiğimiz kesime üst düzey kariyer yönetimi yapmaları için herkese derin bir uyku çektirip Tibet'e ömründe bir kez bile gidemeyecek adama evi arabayı sattırmayı düşündürtüyoruz deseler. Bu 'guru' kalabalık o zaman bir işe yarayabilir.
Hülya Ayazoğlu