Adnan Saygılıer Anılar-“ASPAVA 86”
Yıl 1986. Ödemiş’te ilk defa kültür sanat fuarı açılıyor. Yer Ödemiş Meslek Lisesi Önü yani Ulus Meydanı.
Birkaç gün önceden standlar kurulmaya, hazırlıklar yapılmaya başlanıyordu. Genellikle bu fuarda sanayi ürünleri sergileniyordu. Büyük firmalar yeni çıkan traktörleri, tarım arazilerinde kullanılacak olan makinelerini getirir ve sergilerlerdi. Ben de o yıllarda Ovakent’te yapılan ‘Davut Dede Bayramı’, Bademli de yapılan ‘Selli Bayramı’, İlkkurşun da yapılan ‘İlk Kurşun Anma Törenleri’ gibi etkinlikleri takip eder, bu tarz yerlerde köftecilik yapar, dondurma ve meşrubat satardım.
1986 yılında açılacak olan kültür sanat fuarına stand açmayı düşünmüyordum. Yanıma daha önceden tanıdığım dört genç geldi. Turgut Usluca (Ödemiş Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı), Osman Gülcü (nakliyeci), Cumhur Üçler (Çiçekçi), Murat Öncel (Elektrikçi).Gençler; 1966 doğumlu. Daha 20’li yaşlarda yani. Bıyıkları yeni terlemeye başlamış askere bile gitmemişler.
Adnan Ağabey bize yardımcı olur musun? Biz bir iş yapmak istiyoruz? Bende sordum ne tür bir iş. Ödemişte 3 Eylül de kültür sanat fuarı kuruluyor. Biz burada dondurma ve meşrubat satmak istiyoruz. Bunun için senin yardımına ihtiyacımız var dediler. Ben bu fuara katılmayacağımı söyledim. Bana mademki sen katılmıyorsun bize yardım et biz fuara katılalım dediler. Benden meşrubat takımlarını ve meşrubatları hazırlamamamı istediler. Bende yardım edeceğime dair söz verdim. Bizim gençler başladılar stant hazırlamaya.
Osman Gülcü standın dekoru için, tuğ fabrikadan bir iki traktör tuğla getirerek dekor yaptı. Murat öncel standın elektrik işlerini yaptı. Ben de malzemeleri verdim. Standçok güzel olmuştu. Hazırlıkları tamamlandı. Artık fuara hazırdık.
3 Eylül günü standa gittim Standa verdikleri isim çok ilgimi çekti. “ASPAVA 86” Gençlere sordum bu isim nedir diye. Gençlerden önce kahkaha yükseldi. Daha sonra başladılar kendi aralarında gülüşmeye. Dediler ki Adnan Abi ASPAVA 86’nın manası AŞK-SIHHAT-PARA-ALLAH VERSİN-AMİN. Genç ve yaratıcı girişimcilerden yaratıcı bir isim tabiî ki şaşırmamak lazım.
O zaman bira her yerde satılabiliyordu. Sağ tarafımızda da bira standı bulunuyordu. Bunu fırsat bilen genç girişimci Turgut Usluca stand da kızarmış patates satmaya karar verdi.
Turgut Usluca’nın bir zamanlar Almanya da bulunan babası, Almanya’dan gelirken patates kesme makinesi getirmiş. O makine patatesleri parmak büyüklüğünde kesiyor ve bölgede daha önce hiç kimse böyle bir şey görmemiş. Neyse devam edelim, Usluca evden büyük bir kazana yağ doldurup getirmiş. O parmak patatesleri kazanın içindeki yağa atıyor. Patates kızardığında isteyen müşterilere kese kâğıtlarının içine koyup ‘buyurun cipsiniz hazır’ diyordu. İşte ben o zaman ilk cipsle tanıştım. Ben değil belki ödemiş o zaman cipsle tanıştı. Parmak biçimi kızarmış patatese cips deniyormuş.
Demem o ki; sizlere bahsettiğim o gün ki girişimcilik ruhuyla bunları başaran gençler, bugün Ödemiş’in tanınmış simaları. Yolları açık olsun.
ADNAN SAYGıLıER