SON DAKİKA

Rahim Ağzı Kanserine Dikkat


Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde, Prof.Dr. Zeynep Özsaran; "Rahim Ağzı Kanseri Farkındalığı" konulu seminer verdi.

Ege Üniversitesi Kanserle Savaş ve Uygulama Merkezi (EUKAM)  ile Konak Belediyesi Sağlık işleri Müdürlüğü'nün ortaklaşa düzenlediği "Rahim Ağzı Kanseri Farkındalığı" semineri Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Prof.Dr. Zeynep Özsaran'ın veridiği seminere kadınlar yoğun katılım gösterdi.

Rahim ağzı kanserinde erken teşhisin önemini aktaran Prof. Dr. Özsaran, "Rahim ağzı kanserinde erken tanı çok önemli. Katılımcılardan herkes çevresindeki en az 10 kişiye bu konuyu anlatsa büyük bir farkındalık yaratılabilir. Bu sayede kansere karşı önlemler artırılabilmiş olacak" dedi.
Kanserin insanların ölümlerinde büyük rol oynadığını kaydeden Prof. Dr. Zeynep Özsaran, "Öncelikle insanlara ölüm nedenlerini ve kanserin nasıl bir hastalık olduğunu anlatmak istiyorum. Kalp hastalıkları ölüm nedenlerinde birinci sırada yer alıyor. İkinci olarak da kanser insanları en çok öldüren hastalık olarak görülüyor. Kanseri şöyle tanımlıyoruz: Kanser, vücudumuzda yer alan hücrenin anarşik çoğalması. Gerçekte hepimizin vücudunda kanser olabilecek hücreler var ve anarşik çoğalma görülürse kanser hastalığı başlamış oluyor. Kanserin pek çok sebebi var ama esas nedeni tam olarak bilinmiyor. Pek çok faktör burada devreye giriyor; yaşam şeklimiz, stres, çevreden etkilenme, yaş, sigara, cinsiyet ve genetik faktörler önemli etkilerden bir kaçı. Dünya Sağlık Örgütü'nün rakamlarına göre kanser hastalarının yüzde yetmişi gelişmekte olan ya da gelişmemiş ülkelerde görülüyor. Bunun sebeplerinden biri de, tarama programlarının yaygın ve gelişmemiş olmadığı olarak gösterilebilir. 2030 yılı öngörülerine göre 25 milyon kişi kansere yakalanacak. 17 milyon kişi de kanserden yaşamını yitirecek. Türkiye'ye gelecek olursak, özellikle Ege Bölgesi'nde kadınların en çok yakalandığı kanser türü meme kanseri. Ardından cilt ve tiroid kanseri geliyor. Türkiye genelinde de meme kanseri ilk sırada yer alıyor. Rahim ağzı kanseri görülme oranı düşük olsa da yakalanma yaşı 35 ila 75 yaş arasında" dedi.

"En Büyük Etken Hpv Virüsü"

Vücutta meydana gelen değişiklikleri gözlemlemenin hayati önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Özsaran, "Rahim ağzı kanserinde öncü lezyonlar 30'lu yaşlarda ortaya çıkmaya başlıyor. En önemli klinik belirtileri ise ağrılı cinsel ilişkiler, cinsel ilişki sırasında ve sonrasında vajinal kanamalar, normal zamanda vajinal akıntı ve kanamalar olarak gösterilebilir. Bu belirtiler varsa doktora gidilmeli. Bu kansere neden olan faktörlerden biri HPV virüsü. Kanserin yüzde 80'inin nedeni bu virüs. Bu virüsün bulaşma sebebi cinsel ilişki. Erken yaşta ilişki yaşamak, farklı partnerlerle ilişki yaşamak, erken yaşta hamile kalmak ve bağışıklık sisteminin zayıflaması virüs bulaşma ihtimalini artırıyor. Kadınların yüzde 80'i ilk cinsel ilişkisinde HPV virüsü kapıyor. Dokunun nemli olması, tahriş olması burada büyük bir etken. Virüsün farklı türleri var. Bir kısmı vajinada siğiller yaparken bir kısmı kansere yol açabiliyor. HPV virüsüne sahip olmak kanser olmak manasına gelmiyor. Yalnızca virüsün bir grubu kansere dönüşebiliyor. Kansere dönüşme aşamasında fark edildiğin de jinekologların bir takım yöntemleriyle kanserin önüne geçilebiliyor. Bu kanserde erken bulgu teşhisi zor olduğu için Amerikan Kanser Örgütü 18 yaşından itibaren tüm kadınların jinekolojik muayene yaptırmalarını ve sürüntü testi yaptırmasını öneriyor. 3 sürüntü sonucu da negatif çıkıyorsa kontroller daha seyrek yapılabiliyor" dedi.

"Tedbir Genç Yaşta Alınmalı"

Genç yaşta alınacak tedbirlerin erken teşhiste önemli yer tuttuğunun altını çizen Prof. Dr. Özsaran, "Rahim ağzı kanserinden iki türlü korunma var. Toplum taraması ve aşılama. Tarama sayesinde erken teşhis yapılabiliyor ve kanserin önüne geçilebiliyor. Taramada yapılan smear testi sayesinde kanseri tamamen kür edebiliyor. Aşı yapıldığı zaman da kanserin neredeyse tamamen önüne geçilebiliyor. HPV virüsüne karşı vücut dirençli hale getirilebiliyor. Bu aşıda en efektif yaş gurubu 9 ila 26 yaş arasıyken 45 yaşına kadar yaptırılabiliyor. Bana kalırsa ilk cinsel ilişkiden önce yapılmalı. Hatta aslında erkeklere aşı yaptırılsa kadınların aşılanmasına gerek kalmayacaktır. Rahim ağzı kanseri konusunda özellikle ergenlik çağındaki gençler bilinçlendirilirse önemli bir etkisi olacaktır. Çok partnerle cinsel ilişkiye girmekten kaçınılması ve cinsel ilişki sırasında korunmanın önemi aktarılırsa HPV bulaşımı azaltılabilir. Riskli cinsel ilişkilerden kaçınması, smear testine düzenli gitmesinin salık verilmesi ve 9-26 yaş arasında aşı olması bir kadının rahim ağzı kanseri olmasını yüksek ihtimal içinde önleyecektir" dedi.

"Kanser Tedavi Süreci Çok Zor"

Kanserde tedavi sürecinin zorluklarından da bahseden Prof. Dr. Özsaran, "Rahim ağzı kanseri hastaları sadece tedavileri ile değil sosyal yaşamları ile de zorluklar yaşıyor
Rahim ağzı kanserinin tedavisinde ise cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi tedavileri uygulanıyor. Bu hastalık sırasında hasta çok mücadele veriyor. Genital bölge hastalıkları yalnızca tedavisel problemlere sahip değil. Sosyal hayatta da problemler baş gösteriyor ve psikolojik olarak da çöküş yaşanıyor. Biz hastalarımıza aynı zamanda psikolojik destek de veriyoruz. Bizim amacımız insanların hastalık sürecine gelmeden kanseri tespit edip kişiye bu süreçleri yaşatmamak. Bu yüzden kişi vücudunu tanımalı ve dikkat etmeli. Daha önce de bahsettiğim reaksiyonlardan sonra uzmana başvurulmalı" dedi.

Kaynak: BSHA