Ne Efesi Adnan Bey
21. dönem il genel meclis üyeliği yaptığım yıllarda, il özel idaresi meclis salonunda, meclis üyeleri toplanmış, yöremiz ve Ödemiş ile alakalı sorunları gündeme getirmiştik.
Bende Ödemiş'ten seçilmiş bir meclis üyesi olarak ilçede bazı yatırımların yapılmasını istiyordum. Bunları dile getirmek için söz alarak kürsüye çıktım. Malumunuz efeler diyarı Ödemiş'ten bahsedeceğim ve söze efeyle başlamalıydım. Daha sonra yöremiz için yapılmasını istediğim yatırımlara geçmeliydim. Konuşmama 'coğrafi konumu, ekonomik durumu ve kuva-i ruhu ile dolu efelerin bulunduğu bir diyar Ödemiş…' cümlesiyle başlamıştım. 'Efeler Diyarı' Ödemiş diye devam ediyordum ki CHP sıralarında oturan Torbalı İl Genel Meclis Üyesi Tayyip Şengül 'Ne Efesi Adnan Bey' diyerek bana tepki gösterdi.
O an ne olduğunu anlayamamıştım. Ve bir süre sesin geldiği yöne bakakaldım. Sevdiğim bir insan olan Tayyip Şengül'ü görünce tebessüm ettim ve konuşmamı tamamladım.
Toplantı sonunda Tayyip Şengül'ün yanına giderek neden böyle bir tepki verdiğini sordum. Kendisi de bana durumu açıkladı.
Tayip Şengül; bak Adnanım.. Ben bazı efeler hariç efeleri hiç sevmem. Çünkü kurtuluş savaşı yıllarında Torbalı'dan bir delikanlı askere gitmiş. Giderken de karısına o askerdeyken geçinebilmesi adına biraz para ve bir miktar altın bırakmış.
Bunu duyan o zamanın eşkıyaları kadının evine girip kadından altın ve parayı ister. Kadın vermek istemeyince de kadının karnına kızgın zeytinyağı dökerler ve elindekileri zorla alırlar.
Bu işkenceyi yapan eşkıya yıllar sonra hacca gitmek için hazırlanır. İşkenceye maruz kalan kadın bunu duyar ve o alana gider. Adamın karşısına çıkarak 'sen benden helallik almadan hacca nasıl gidersin' der. Ve karnındaki yara izini oradaki herkese göstermek ister. Hacca gidecek olan eşkıya çok zengin olduğu için adamları kadını oradan uzaklaştırır.
'Biz efeyiz' diye eşkıyalık yapan insanlardan dolayı ben bazı efeleri hiç sevmem. Bazılarının da kahramanlıkları dillere destan bunu da asla inkâr edemem, diyerek tepkisini açıklığa kavuşturmuş oldu.
Bende Ödemiş'ten seçilmiş bir meclis üyesi olarak ilçede bazı yatırımların yapılmasını istiyordum. Bunları dile getirmek için söz alarak kürsüye çıktım. Malumunuz efeler diyarı Ödemiş'ten bahsedeceğim ve söze efeyle başlamalıydım. Daha sonra yöremiz için yapılmasını istediğim yatırımlara geçmeliydim. Konuşmama 'coğrafi konumu, ekonomik durumu ve kuva-i ruhu ile dolu efelerin bulunduğu bir diyar Ödemiş…' cümlesiyle başlamıştım. 'Efeler Diyarı' Ödemiş diye devam ediyordum ki CHP sıralarında oturan Torbalı İl Genel Meclis Üyesi Tayyip Şengül 'Ne Efesi Adnan Bey' diyerek bana tepki gösterdi.
O an ne olduğunu anlayamamıştım. Ve bir süre sesin geldiği yöne bakakaldım. Sevdiğim bir insan olan Tayyip Şengül'ü görünce tebessüm ettim ve konuşmamı tamamladım.
Toplantı sonunda Tayyip Şengül'ün yanına giderek neden böyle bir tepki verdiğini sordum. Kendisi de bana durumu açıkladı.
Tayip Şengül; bak Adnanım.. Ben bazı efeler hariç efeleri hiç sevmem. Çünkü kurtuluş savaşı yıllarında Torbalı'dan bir delikanlı askere gitmiş. Giderken de karısına o askerdeyken geçinebilmesi adına biraz para ve bir miktar altın bırakmış.
Bunu duyan o zamanın eşkıyaları kadının evine girip kadından altın ve parayı ister. Kadın vermek istemeyince de kadının karnına kızgın zeytinyağı dökerler ve elindekileri zorla alırlar.
Bu işkenceyi yapan eşkıya yıllar sonra hacca gitmek için hazırlanır. İşkenceye maruz kalan kadın bunu duyar ve o alana gider. Adamın karşısına çıkarak 'sen benden helallik almadan hacca nasıl gidersin' der. Ve karnındaki yara izini oradaki herkese göstermek ister. Hacca gidecek olan eşkıya çok zengin olduğu için adamları kadını oradan uzaklaştırır.
'Biz efeyiz' diye eşkıyalık yapan insanlardan dolayı ben bazı efeleri hiç sevmem. Bazılarının da kahramanlıkları dillere destan bunu da asla inkâr edemem, diyerek tepkisini açıklığa kavuşturmuş oldu.