214 yıllık tarih yok olmasın!
Ödemiş’te Emmioğlu Mahallesi Müftüler Sokak’ta bulunan 214 yıllık çeşme yeniden hayat bulacağı günü bekliyor.
Ödemiş’te önceki dönemde sokak sağlıklaştırması projesiyle ortaya çıkartılan Müftüler Sokak’taki 1803 yapımı akmayan çeşme zamanın etkilerine tek başına direnmeye çalışıyor.
Kitabesinde 1803 yılında Ali Kılıç’ın kerimesi Vesile Hanım’ın hayratına inşa edildiği anlatılan, ancak geçen 214 yıl içerisinde evlerin arasında kalıp artık akmayan tarihi çeşme Ödemiş ilçe merkezinin tarihine de ışık tutuyor. Ödemiş’in ilk Kaymakamı Rüstem Efendi’nin 1879 yılında ilçeye geldiği düşünüldüğünde 214 yıllık çeşme Ödemiş’in ilçe olup şehirleşmesine tanıklık ettiği anlaşılırken tarihi çeşme bugünlerde güçlükle ayakta durabiliyor. Yanındaki ev tehlike arz ettiği için yıkılan çeşme ve çevresi ilgi bekliyor.
2009-2014 yılları arası görev yapan Belediye Başkanı Bekir Keskin döneminde çevresinde sokak sağlıklaştırması yapılan ve içine su bağlantısı da yapılan çeşmenin Ödemiş tarihinin somut tanıklarından biri olduğunu ifade eden Ödemişli yerel tarih araştırmacısı Zeki Eker, çeşmenin yeniden ihya edilmesini istedi.
“5 CAMİ, 3 ÇEŞME KALDI”
Ödemiş’in kuruluş döneminden geriye 5 cami, 3 çeşme kaldığını aktaran Eker, “214 yıldır burada olan çeşme daha önce evlerin arasında kalıyordu. Gözükmüyordu, geçmişte yapılan düzenlemelerle çeşmenin yapısı tamamen ortaya çıkartıldı. Çeşme bizim medeniyetimiz için çok önemli. Burada ayrı bir güzellik daha var aslında. Çeşme içerisinde açılan bir delik var. Buraya hayırseverler sadaka bırakıyorlardı. İhtiyaç sahipleri de gidip oradan alıyorlarmış. Sağ elin verdiğini, sol elin görmemesi kültürünün tam bir yansımasıdır. Biz böyle bir medeniyet ve kültürden geliyoruz. Suyuyla çevresine şifa ve temizlik veren mahalle çeşmesi aynı zamanda ihtiyaç sahiplerine de bir yardım eli olmuş. Biz bu güzelliklerin yarınlara aktarılmasını istiyoruz. Bu çeşme yeniden ihya olmalı ve buradaki incelik gelecek nesillere de anlatılmalı” dedi.
“ÖDEMİŞ’İN TAPULARINDANDIR”
“Medeniyetler tarihi eserleriyle büyür” diyen Eker şöyle devam etti: “Lozan görüşmeleri esnasında Edirne’nin Bulgarlara veya Yunanlara verilmesi konuşulurken Türk heyeti masaya yumruğunu vurdu; ‘Burada Selimiye Camii var’ deyip bu toprakların Türk toprağı olduğunu söyledi. Nihayetinde Edirne bizim oldu. Bir ülkenin medeniyetinin eserleri aynı zamanda o ülkenin tapularıdır. Bu çeşme de ilk Kaymakamı 1879’da görev yaptığı bilinen Ödemiş’in tapularındandır. Ödemiş’in ilçe olmasının şahitlerindendir. Bugün Ödemiş’te bu şekilde üç çeşme kaldı. Birisi burada, diğerleri Hacı Nuri Mescidi’nin yanında ve Yörük Camii’nin yanında bulunuyor. Burada Roma ya da Bizans döneminden kalma bir eser ortaya çıksa çoktan kordon altına alınır kimse yaklaştırılmazdı. 214 yıllık çeşme şimdi böyle bekliyor. Ödemiş’te Osmanlı’dan kalma 5 cami, 3 çeşme kaldı. Bunlara sahip çıkmak bizim görevimiz. Gelecek nesillere karşı sorumluluğumuz. Yetkililerimizden ecdadımızın yadigara bu nadide esere sahip çıkmalarını yeniden su akacak hale getirmelerini bekliyoruz”
Mahalle sakinlerinden Akif Özgüllü de “İki asrı deviren çeşmenin restore edilmesi ve çevresinin düzenlenmesi gerekiyor. Böyle güzel ve eşsiz eserleri harap halde gördük mü yüreğimiz sızlıyor. Çeşme bir medeniyetin en güzel göstergelerindendir. Sahipsiz bırakılmamalı” diye konuştu.
Hiç yorum yok