SON DAKİKA

Apartman Komşuluğunun Diğer Komşuluklardan Farkı Var Mıdır?



Yaradılıştan beri insanlar doğuştan gelen yeme, içme dürtülerinin yanında barınma ihtiyacı da hissetmiştir. Coğrafi bölge ve iklimlere göre bu barınma ihtiyacı farklı şekilde karşımıza çıkmaktadır. Önceleri mağara ve ağaç kovuklarında yaşayan insanlar yazının bulunması, paranın icadı, ticaretin gelişimi gibi faktörler ile birlikte yaşamaya başlamış, göçebeliği bırakıp yerleşik hayata geçmeleri sabit taşınmaz evler inşa edilmesine neden olmuştur. Daha çok su kaynaklarına yakın ve yan yana kurulan evlerde yaşayan insanlar birbiri ile etkileşim kurmuş, acılarını sevinçlerini birlikte yaşamış komşuluk kültürü geliştirilmiş.

 Komşuluğun önemi

            İnsanlar sanayileşme ile birlikte daha dar alanlarda yaşamaya başlamış bu alanları daha etkin kullanabilmek için yatay mimariden dikey mimariye geçiş yapmış ve insanlar üst üste kurulu apartmanlar ile şehirler kurmuşlardır. ``Ev alma Komşu al`` sözü unutulup apartmanlarda evler alınmış komşu unutulmuş ve Komşuluk ilişkileri de değişime uğramıştır.

 Apartman komşuluğunun Diğer komşuluklardan Farkı Var mıdır?

            Aslında olmaması gerekir ama günümüzde iş hayatı ve hayat koşulları insanları en yakınlarından akrabalarından bile ayrı bırakmıştır. Oysaki dinimizde komşuluğun önemi çok büyüktür. Hatta Peygamberimiz Hz. Muhammed ''Komşuluğun Kırk Ev olduğunu söylemiştir.'' Kendi evimizden sağa, sola, öne, arkaya, günümüzde de yukarıya ve aşağıya olmak üzere kırk evi komşu olarak tanımlamıştır. Yan yana olan komşuluktan daha yakın olan Apartman komşuluğu ne yazık ki arka plana atılmıştır. Eskiden koca bir mahalle birbirini tanır, birbirlerine misafirliğe gider, çeşitli paylaşımlarda daha sıcak ikili ilişkiler kurarken, apartmanlarda artık insanlar yan komşusunun adını bile bilmeden yaşamaktadır. Derme çatma masalarda hatta eski bir halının üstünde oturup dertleri bir olan insanlar şimdilerde koca koca apartmanlarda güzel ve zarif döşenmiş dairelerinde neredeyse hiç misafir ağırlamadan ömürlerini geçirmekte ve en kötüsü yalnızlıktan şikâyet etmektedirler.

Elif Yıldırım

Hiç yorum yok