SON DAKİKA

Ceylin'siz ilk bayram



Ödemiş'te komşusunun evinde ölü bulunan 10 yaşındaki Ceylin Atik’in babası Murat Atik, Bayramın ilk gününde kızının mezarına koştu.

Kabir ziyaretleri için Ahrandı Mezarlığı'na gelen Ödemişliler Ceylin'in mezarını da ziyaret ederken küçük kızın babası Murat Atik Ramazan Bayramı'nın ilk gününü kızının mezarı başında geçirdi.
Kızının mezarını ziyaret edenlerle bayramlaşan Murat Atik, "Hepimizin bayramı kutlu olsun. Büyüklerimin ellerinde öperim. Küçüklerimin gözlerinden öperim. Cümlemizin başı sağolsun. Ceylin kızımız sadece hani bizim değil, Ödemiş’in kızı, İzmir’in kızı, Türkiyenin kızı oldu. Bu 10 yaşındaki çocuğun yakışmadı. Ama takdiri ilahi, dünyanın pisliğine bulaşmadan, hani tertemiz, melek gibi, bir şekilde Cenabı Allah cennetine kabul etmiştir. Yani gönlümden geçen öyle. Cennetin kuşu olmuştur. Peygamberimiz şefaatçi olsun.

Hani bir sözün bittiği yer, kelimenin bittiği yer. Diyecek hani sözüm yok. 10 Haziran'dan beri hayatımız allak bullak oldu. Yok böyle bir acı Allah kimseyi göstermesin. Kimseyede böyle bir acı bağışlamasın.

Ceylin hani ATİK soyismini hakkıyla veren çok çalışkan, başarılı bir öğrenciydi. Bütün etkinliklere kreşinde tut da ufak yaşından beri, bakıldı.

Dünyamız onun üzerineydi. Hatta başka evlatlarımızda vardı ama, onun yeri apayrıydı. Bambaşkaydı, ayrıcalığımı vardı, değildi. Sevecen bir insandı. Akıllı bir kızdı. Çok söylenti varmış, ben bunu yapan şahısları hayatım boyunca görmedim, tanımadım. 25 yıldır ben Ödemiş sanayisindeyim. 36 yaşındayım. Hani bahsettiğimiz vatandaşları uzaktan yakından hiç biriyle alakam yok. Ne bir tanıdığım ettiğim var. Hiçbir husumetim, hiçbir düşmanım yok. Tanımam etmem. Ramazan mübarek gün geldiler. Türkiye'nin canını yaktılar. Benim zaten canım hani yaşamıyorum artık. Şuraya dahi ben vasiyet ettim. Yani gömülmek için. Zor hani hakkımızda söylentiler çıkmış. İşte oydu, buydu. yok ilişkisi varmış, oyu varmış, bu varmış diye. Kesinlikle böyle bişey yok.
Zaten benim babam dişi sineğe dahi bakmaz. 60 kusur yaşında adam romatizma rahatsızı. Daha dün saat 11.30’ta doktara götürdük. Babam rahatsız, annem rahatsız, benim zaten hani bu işlerle işim yok. Bizim dünyamız kendi işimizle haşır neşiriz. Her şeyimiz tamdı. Herşeyimiz vardı. Hiçbir eksiğimiz yoktu. Demekki tam olmayacakmış. Yarısı gidecekmiş. Hani sağolsada yaşasaydı. Ne istiyorlardı, verseydik de biz kızımızı ufacık yaşta kara toprağa vermeseydik. Söylenti çok. Gelsinler bizden başsağlığı dilesinler. Allah razı olsun tüm Türkiye’den dünyadan, dünyanın her bir tarafından başsağlığı iletisi aldık.



Sadece bizim değil Türkiye'nin kızı oldu. Cennete gitti. Ama biz buna bu kadar hani hazırlıklı degildik. Biz ona buluncak umidiyle bakıyorduk. Ama Allah yine gün ışığı dahi, göstermesin buna yapanlara. Hemen ölmesinler. Milim milim acıyı tatsınlar. Hani hergün bir yerleri kesildin. İnşallah hergün bir yerleri şey olsun. Bizim canımızı, ciğerimizi nasıl yaktıysa, nasıl yaptıysa, bu şüpheli üç kişinin, hala, cinayeti işleyen kadın, kocası, kocası deyebilirdi. Kadın evladını öldürmüş. Çağırabilirdi, polisi. Benim evladım ölmeden önce yalnız. Gelebilirdi. Polisi çağırıp gel kardeşim, iki tane benim evladım şüpheli şekilde öldü. Gelsin bir bakın. Adli işlem varsa, adli işlem. Tıbbı işlem varsa, tıbbı işlem ne gerekiyorsa yapılsın. Sıyrılsa benim baska evlatlarımız, başka çocuklarımız ölmeden madem neyse raporu teşhisi konsun. Benim canımıda yakmasalardı. Yani kimsenin canı yanmasın.

Böyle bir acı olamaz tarifi yok zaten mümkün değil. Bunu üç kişidir, belki dört kişidir. Ya benim çocuğum ne yaptıda, benim çocuğumdan ne alıp veremediğin vardı. Dünyada bizimle ne alıp veremediğiniz vardı. Bu kelimeyi kirli işleri yaptınız. Uzktan yakından hiç tanımadığım insanlar. Hiçbir alakam yok. Hani bir kazada kaybetsem, kendi hatamla olsa, Allah göstermesin öyle kötü daha ben hiç yaşayamazdım. Amam böylede yani yaşanmıyor. Böylede yaşanmıyor. Yok böyle bir tarif, böyle bir acı yok. Allah tez zamanda belalarını versin, cezalarını versin. İnsan demeye dilim varmıyor. Hayvan demeye hiç varmıyor. Çünkü hayvandan dahi böyle bir etki beklenemez. Türkiyede arkasında zaten çocuğumun. Türkiyenin kızı oldu. Melek oldu, uçtu gitti. Başka evlatlarımızı vermeyelim. Böyle kişilere tez zamanda allah belalarını versin. Canınıda alsın. Benim kızımı nasıl nefessiz kestiyse, kendileride kesilsin inşaallah tez zamanda" diye konuştu.
Zanlı Ş.T'nin ölen çocuklarının mezarlarının açılmasıyla ilgili konuşan Atik, "Biz avukatla konuştuk. Kendi dedi. Gereken mertebede otopsi raporları biraz daha geç çıktığı için. Hani bu iki kişiden üç kişidenmi işlendi. Daha başka birileri yardımcıda oldumu nasıl olduğunu bilmediğimiz için geniş çaplı araştırılsın. Diyerekten bakıyor. Avukatımız zaten gerekli işlemlere başvuracak, konuşulacak yani. Sadece benim avukatım olmasın. Türkiye'nin avukatları girsin. Manisa akıl hastanesi onlarda girsin. Buradaki çocuğun vebalini kimse üstüne almasın yani. Hakkı cezası neyse çeksin. Kendi çocukları için şimdi orasını bilmiyorum. Yani ben gözümle görmedim hiç bir şey. Az önce siz bişey söylediniz çok söylentiler çıktı dediniz. Demek ki bu söylentiler bizim günahımızı almak içinmiş. Hani temizlemek içinmiş. Ben gözümle görmedikten sonra, kulağımla duymadıktan sonra ben inanmam. Ama iki tane çocuk benim duyuşum diyorum yanlış anlamayın 5 yaşında çocuk kanepeden düşmüş ölmüş. 13 aylık çocukta ciğerine reçel parçası yapışık kalmış, otopsi raporunda bu geçmiş. Ne kadar araştırıldı? İnsan kendi evladına kıyamaz deniyor ama günümüzde dünyanın sonu geliyor. Alametleri görüyoruz. Bu şekilde canlarıda görüyoruz. Ödemiş'in başına daha bugüne kadar, bizim güzel ilçemizde böyle bişey yaşanmadı. Daha bugüne kadar gelmedi olay. Bu ödemişte ilk yani. Hiç daha bizim başımıza Ödemiş'e böyle bir olay gelmedi. Yani ödemişe yanlış gözle bakmasınlar.
Ödemiş elinden geldiği kadar evladına sahip çıktı ve çıkacak da. Türkiye de sahip çıkacak. Buna ilgilenen hakimize, savcımıza, adalet bakanlığımıza neyse yani buna gerek cezaları tez zamanda verilsin. Yaşamasın yaşamak zaten haram yani. Bizim zaten dünyamız karardı. Dışarı çıktıkları zaman bir daha da kararmasın. Böyle başka evlatlarımızı gömmeyelim buralara. Tazecik ne ümitlerimiz vardı.


Mezarların açılmasını istiyorum tabi. Araştırılacak tabi var mı ya bunlar da candı, bunlar da çocuktu. Onlarında yaşamaya hakkı vardı. Belki o çocuklar yaşasaydı, bir tane dahi yaşasaydı. Benim çocuğum bugün burada yatmayacaktı. Bu işin arkası araştırılsaydı. Sonuna kadar arkasındayım. Türkiye’de arkasında olsun. Açılsın gönlümüz ferah olsun. Tek öyle olmasın. Öyle ölümler olmasın. Acı bir şey. Kendi vefatıyla ölse de bizim dahada yüreğimiz acımasın. Hani onun evladınamı acıyorsun değil. Oda bir çocuktu zaten. Çocuğun ne günahı vardı. Günahsız. 3 yaşında oğlu varmış, dört sefer kolu kırılmış. Gün ışığına çıksın. Saklı gizli kalmasın. Bu olayda kendi akrabaları da araştırma içine girsin. Dedesi varsa dedesi, babaannesi varsa babaannesi, ananesi varsa ananesi girsin kardeşim. Elimizden geleni yapalım. Bizim içimiz yandı" diye konuştu.
"Ben hergün geliyorum buraya ağlıyorum" diyen Atik, "Her gün geliyorum kızımın başında ağlıyorum. Bilerek buraya oturuyorum. Kızımın başı burada beni beni burada görür diye, beni burada görür diye. Yok yok. Ne yapsan da geri gelmez ama bütün adli işlemleri mezar açılcaksa mezar, hepsini yapsınlar. Gereken neyse devletimiz ilgilensin. Böyle hastalar varsa? İlgilenilsin. Bunu yapan insan olamaz" ifadelerini kullandı.

Acılı baba şöyle devam etti: "Kız abisinin düğününde gelinlik istemişti. Gelinliğine tabutun üstünemi koymak zorundaydık. Biz düğünümüzü nasıl yapalım, şenliğimizi nasıl yapalım? Bayramımızı nasıl yaşayalım? Ben daha babamın evine gidemedim. Yattığım yerden kalktım geldim.
İlk geldiğim yer kızımın başı oldu yine. Ne anamın, ne babamın. Yok böyle bir acı, tarifi de yok. Evlat hepimizin evladı. Türkiye'nin evladı. Herkes gereken neyse sahip çıksın. Savcısından hakiminden, devletine varıncaya kadar ne gerekiyorsa yapılsın. Benim kızım geri dönmeyecek ama, başka kızlarımızı topraga vermeylim. Başka gençlerimizi vermeyelim. Söylemek istediğim bu kadar işte bizim dünyamız artık burası. Hergün işte kızımın olduğu yer burası nasip olursa ben buraya. Yazının anlamına bakın. Buraya hergün 100 kişi geliyor. Ziyaret ediyorlar. Dua ediyorlar Fatiha okuyorlar”dedi

Haber Merkezi

Hiç yorum yok