İsrail ile Anlaşma Gömlek Değişimi mi?
Ortadoğu’da aradığını bulamayan AKP. yakaladığı her yeni fırsatı kullanarak Batı ile yeni ittifaklar kurma telâşında.(kaç yıldır AB. (Avrupa birliği) ile ilişkilerin ve yeni fasıllar açılarak, hem de müttefikler ile arayı bozmadan iş birliği devam ettirilse idi, daha iyi olmaz mıydı, geçen bunca zaman ülkemiz açısından bir kayıp değil mi? R.G.)
Batı dışı denemelerin hemen tamamı hüsranla neticelenen iktidarın yeni dost adayı İsrail.
Mavi Marmara krizi akabinde bir kere daha diplomatik temsilciliği ikinci kâtip seviyesine indiren Ankara, uluslar arası ilişkiler, dış ticaret ve diğer tüm alanlarda İsrail ile işleri oldukça verimli ve kârlı bir istikamette seyrediyordu. İsrail ile Türkiye arasındaki krizin zirve yaptığı 2009 senesinde 2 milyar 597 milyon 163 bin dolar olan dış ticaret hacmimiz, 6 milyar dolara yaklaştı. Ucuz Kürt petrolü Türkiye üzerinden İsrail’e ulaşırken, iki ülke arasında taşımacılık yapan gemiler kârlarına kâr ekledi. Uluslar arası ilişkiler ekseninde de AKP. nin İsrail’e bakışı aslında hiç de hasmane değildi.
Filistin vatandaşlarına vize uygulayan AKP. iktidarı, krize rağmen İsrail vatandaşlarına hiçbir zaman vize uygulamadı.
Türkiye, İsrail’in tekrar NATO faaliyetlerine katılmasına göz yumarken, yine İsrail’in OECD üyeliğine karşı AKP. iktidarı veto hakkını kullanmamıştı.
Dışarıdan bakıldığında büyük bir krizin yaşandığı görüntü verilen ilişkiler reel (gerçek) politik açısından oldukça rasyonel bir zeminde seyrediyordu. Sahte kabadayılık yapılan, muhafazakâr kitlelerin en hassa damarlarından, İsrail sorunu içeride oya tahvil edilirken, dışarıda dolara çevrilen bir ekmek kapısından başka bir şey değildi.
İsrail ile anlaşmanın şartları oldukça ilginç. AKP.nin ağırlıkta olduğu meclisimiz Mavi Marmara’da katliam yapan İsrail askerleri Türkiye’de yargılanamaz diye kanun çıkartacak. Gazze’ye yönelik ablukanın kaldırılmamasını AKP. sorun etmeyecek. Tıpkı AB. nin göçmen krizinde yaptığı gibi İsrail, 20 milyon dolar gibi sembolik sayılacak bir rakam tazminat ödeyerek Mavi Marmara katliam konusu otorite olarak kabul edilen İsrail ile uzlaşılarak kapatılacak.
Kimlik oluşumunu İsrail karşıtlığına borçlu olan bir ekolün şartlar ne kadar değişirse değişsin “İsrail bizim dostumuzdur.” İfadesini inanarak kullanamayacağını hepimiz çok ama çok iyi biliyoruz. Türk filmlerinde boş bir senede imza attırılan ve hayat kadını benzer bir durum olarak kullanılan zavallılara benzer bir duruma düşmeden Makyavelist bir İslâmcı kendi ezberlerini bile altüst eden “İsrail benim dostumdur.” İfadesini kesinlikle kullanamaz.”
İsrail ile Türkiye arasındaki anlaşmayı, AKP. iktidarı öncesi dış politikaya şekil veren ekip yani İslâmcıların “monşerler” dediği diplomatlar gerçekleştirmiş olsa, ne hainlikleri kalırdı ne Yahudi uşaklıkları, ne de sömürge valisi hakaretleri. Tek bir delili olmaksızın, masum insanları “haçlı ittifakı, Yahudi uşağı, CİA Ajanı…”v.s. ilân eden, zerre ahlâki değeri olmayan, aksine kimse AKP. yi bu anlaşmadan dolayı “İsrail uşaklığı” ile yaftalamamalı.
Bu antlaşmalar AKP. yi İsrail uşağı yapmaz ama, romantik hikâyelerle piyasaya sürüp ülkenin itibarını sıfırlatan dış politikasının iflâs deklarasyonu olarak tarihe geçer. Ortadoğuda başlangıçta iyi işler yapmaya çalışan AKP., kısa süre sonra girdiği hayalperest ve karşılığı olmayan politikalar girdabından sıyrılma gayreti gösteriyor.
Daha önce çıkarttığı Milli Görüş gömleği gibi “stratejik derinlik” gömleğini de çıkartan AKP., Batı kapısında tövbekâr bir üslûpla sıra bekliyor. Yüzde 49.5 hariç her şeyini kaybetmiş bir AKP. ile çalışmak Batı için büyük bir zevk olacaktır.
“Fatih Üniversitesi Uluslar Arası İlişkiler Bölümünden Prof. Dr. Savaş Genç’in makalesini ilginç bulduğum için,kısaltarak özellikle aydın okuyucularımın dikkatine sunmak istedim bu yazıyı.
Not: 1 - Dikkatli okuyucularım bir müddettir, Yerel Güç’le birlikte Cephe’de de yazdığıma memnun oldular. Keşke Cephe Editörleri Birinci Sayfadan bir kutu içinde anonsla duyurmuş olsalar idi. Zira burada da mutluyum, her iki gazetenin emekçilerini de çok seviyorum. Saygılarımla.
2 – Sınıf Arkadaşım merhum öğretmen Çetin Esmioğlu’nun eşi, Mehmet, Aydın, Nevin’in değerli anneleri Ayşe Esmioğlu Hanımefendi Hakk’ın rahmetine kavuştu. Merhume kardeşime Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı Cennet olsun, Nurlar içinde kalsın. Evlâtlarına, torunlarına, dost ve akrabalarına sabırlar diliyorum.
Batı dışı denemelerin hemen tamamı hüsranla neticelenen iktidarın yeni dost adayı İsrail.
Mavi Marmara krizi akabinde bir kere daha diplomatik temsilciliği ikinci kâtip seviyesine indiren Ankara, uluslar arası ilişkiler, dış ticaret ve diğer tüm alanlarda İsrail ile işleri oldukça verimli ve kârlı bir istikamette seyrediyordu. İsrail ile Türkiye arasındaki krizin zirve yaptığı 2009 senesinde 2 milyar 597 milyon 163 bin dolar olan dış ticaret hacmimiz, 6 milyar dolara yaklaştı. Ucuz Kürt petrolü Türkiye üzerinden İsrail’e ulaşırken, iki ülke arasında taşımacılık yapan gemiler kârlarına kâr ekledi. Uluslar arası ilişkiler ekseninde de AKP. nin İsrail’e bakışı aslında hiç de hasmane değildi.
Filistin vatandaşlarına vize uygulayan AKP. iktidarı, krize rağmen İsrail vatandaşlarına hiçbir zaman vize uygulamadı.
Türkiye, İsrail’in tekrar NATO faaliyetlerine katılmasına göz yumarken, yine İsrail’in OECD üyeliğine karşı AKP. iktidarı veto hakkını kullanmamıştı.
Dışarıdan bakıldığında büyük bir krizin yaşandığı görüntü verilen ilişkiler reel (gerçek) politik açısından oldukça rasyonel bir zeminde seyrediyordu. Sahte kabadayılık yapılan, muhafazakâr kitlelerin en hassa damarlarından, İsrail sorunu içeride oya tahvil edilirken, dışarıda dolara çevrilen bir ekmek kapısından başka bir şey değildi.
İsrail ile anlaşmanın şartları oldukça ilginç. AKP.nin ağırlıkta olduğu meclisimiz Mavi Marmara’da katliam yapan İsrail askerleri Türkiye’de yargılanamaz diye kanun çıkartacak. Gazze’ye yönelik ablukanın kaldırılmamasını AKP. sorun etmeyecek. Tıpkı AB. nin göçmen krizinde yaptığı gibi İsrail, 20 milyon dolar gibi sembolik sayılacak bir rakam tazminat ödeyerek Mavi Marmara katliam konusu otorite olarak kabul edilen İsrail ile uzlaşılarak kapatılacak.
Kimlik oluşumunu İsrail karşıtlığına borçlu olan bir ekolün şartlar ne kadar değişirse değişsin “İsrail bizim dostumuzdur.” İfadesini inanarak kullanamayacağını hepimiz çok ama çok iyi biliyoruz. Türk filmlerinde boş bir senede imza attırılan ve hayat kadını benzer bir durum olarak kullanılan zavallılara benzer bir duruma düşmeden Makyavelist bir İslâmcı kendi ezberlerini bile altüst eden “İsrail benim dostumdur.” İfadesini kesinlikle kullanamaz.”
İsrail ile Türkiye arasındaki anlaşmayı, AKP. iktidarı öncesi dış politikaya şekil veren ekip yani İslâmcıların “monşerler” dediği diplomatlar gerçekleştirmiş olsa, ne hainlikleri kalırdı ne Yahudi uşaklıkları, ne de sömürge valisi hakaretleri. Tek bir delili olmaksızın, masum insanları “haçlı ittifakı, Yahudi uşağı, CİA Ajanı…”v.s. ilân eden, zerre ahlâki değeri olmayan, aksine kimse AKP. yi bu anlaşmadan dolayı “İsrail uşaklığı” ile yaftalamamalı.
Bu antlaşmalar AKP. yi İsrail uşağı yapmaz ama, romantik hikâyelerle piyasaya sürüp ülkenin itibarını sıfırlatan dış politikasının iflâs deklarasyonu olarak tarihe geçer. Ortadoğuda başlangıçta iyi işler yapmaya çalışan AKP., kısa süre sonra girdiği hayalperest ve karşılığı olmayan politikalar girdabından sıyrılma gayreti gösteriyor.
Daha önce çıkarttığı Milli Görüş gömleği gibi “stratejik derinlik” gömleğini de çıkartan AKP., Batı kapısında tövbekâr bir üslûpla sıra bekliyor. Yüzde 49.5 hariç her şeyini kaybetmiş bir AKP. ile çalışmak Batı için büyük bir zevk olacaktır.
“Fatih Üniversitesi Uluslar Arası İlişkiler Bölümünden Prof. Dr. Savaş Genç’in makalesini ilginç bulduğum için,kısaltarak özellikle aydın okuyucularımın dikkatine sunmak istedim bu yazıyı.
Not: 1 - Dikkatli okuyucularım bir müddettir, Yerel Güç’le birlikte Cephe’de de yazdığıma memnun oldular. Keşke Cephe Editörleri Birinci Sayfadan bir kutu içinde anonsla duyurmuş olsalar idi. Zira burada da mutluyum, her iki gazetenin emekçilerini de çok seviyorum. Saygılarımla.
2 – Sınıf Arkadaşım merhum öğretmen Çetin Esmioğlu’nun eşi, Mehmet, Aydın, Nevin’in değerli anneleri Ayşe Esmioğlu Hanımefendi Hakk’ın rahmetine kavuştu. Merhume kardeşime Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı Cennet olsun, Nurlar içinde kalsın. Evlâtlarına, torunlarına, dost ve akrabalarına sabırlar diliyorum.