SON DAKİKA

Karne Alan Çocuklara Dikkat



Yarın karne günü. Okullarda eğitim öğretim yılının ilk dönemi sona ererken bir çok velinin aklında o soru var. Karne alan çocuklara nasıl davranılması gerekiyor?





Karne psikolojisi ve ailelerin çocuklara karne yaklaşımı hakkında Oluşum Eğitim Kurumları  Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Servisi ile yaptığımız görüşmede bu konu hakkında geniş çapta bilgi edindik. İşte karne zamanı izlenmesi gereken yol;

Oluşum Eğitim Kurumları Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Sistemi’nde bulunan psikolog ve psikolojik danışmanlık yapan rehber öğretmenler öncelikle karnenin bir farkındalık aracı olduğunu söylüyorlar.

Çocuğun başarı algısının değişmemesi için karne hediyesi olarak pahalı hediyeler almamak gerekli diyen danışmanlar şunları aktarıyor;

“Aile ve okul karne döneminde işbirliği içinde olmalı. Karne için velinin beklentisi oluşmuş olmalı ve bunu oluştururken çocuk hakkında öğretmenlerle diyalog halinde olmak çok önemli.

Karne dönemi geldiğinde iyi karneyle övünmek çok gerekli değil, kötü karneyi eleştiri yağmuruna tutarak sözel şiddete dönüştürmemek gerekiyor.

Karne hangi derslerde güçlü olunduğunun hangi derslerden; de desteğe ihtiyaç var bunu belirleyen ölçektir ve okul-aile ve çocuk işbirliği içerisinde oluşur.Yani karne sadece o çocuğa ait değildir. Özellikle ara dönemde alınan karne bir rehberdir.

Överken de eleştirirken de çocuğu değil süreci kullanmalıyız. Örneğin Ali sen 100 aldın çok zekisin demek yerine sen çabaladın denilmeli.

Karne eğer oldukça kırıklarla doluysa yine süreci eleştirmek gerekiyor. Biz bu dönem boyunca neyi nasıl düzeltebiliriz, nasıl daha ileriye gidebiliriz soruları kilit sorular.

Çocuğu başarılı karnede çok översek bu kez çocuk başarıyı sevgiye denk tutuyor. Başarı varsa sevgi var yoksa yok diye düşünüyor.”

Ailelerin başarılı karneleri sosyal medyadan paylaşarak ne gibi olumsuzluklara yol açabileceklerini ise şöyle özetliyorlar;

“Aileler karneyi bir övgü aracı kullanarak çocuğun üstüne yük bindiriyorlar. Bu defa notlar düştüğü zaman paylaşımın devamı gelmediği için çocuk rahatsız olabiliyor. Ayrıca bu şekilde çocuklar kendi aralarında da problem yaşıyor ve kıyaslamalara giriyorlar.

Çocuk değerlendirilirken sınavlarda aldığı puanlar üzerinden değil, katıldığı sosyali sanatsal ve sportif aktivitelerde kendini ne kadar ifade ettiği ile değerlendirilmeli.”

Karne süreci sonrası içinde konuşan uzmanlar şu açıklamada bulunuyor;

“Karne süreci sonrası tatil boyunca çocuk bir dinlenme sürecine girerek tatili yaşamalı. Bu sürecin içinde karne iyi de kötü de olsa ikinci döneme ait bir planlama yapılmalı.

Bu planlama yapılırken de çocuk hangi noktalarda kendisini zorlanmış hissediyor hangi noktalarda yeterli hissediyor çıkış noktası bu olmalı.”

Karne ödülü hakkında ise; “Karneyle ilgili bir ödüllenme yapılacaksa sarılma, süreci övme, aileyle birlikte bir aktiviteye katılma olabilir. Ancak maddi ödüller çocuğun koşullanmasına alışmasına, içsel motivasyonunu kaybetmesine ve sadece sonunda maddi ödül alabileceği noktalarda harekete geçmesine sebep olur ve sonunda doyumsuzlaştırır.

İkinci dönem başladığında ise çocuk kendini dinlenmiş ve hazır hissetmeli , eksikleri varsa da giderilmeli ama bütün gün ders çalıştırılmamalı. Çalışma süreci aktivitelerle zenginleştirilmeli.Hedef ve planlama yapılmış olmalı. Çocukların sanat ve spor faaliyetlerinde yer aldıklarının akademik başarıyı arttırdığı bilimsel bir gerçek. Kendilerini ifade etmelerini, iletişim konusunda geliştirmelerini ve dönem dönem takım olabilmeyi başarmalarını sağlamak için bu faaliyetlere daha fazla yer verilmesi gerekiyor.”