Başbakan Yıldırım Belediye Başkanlarına Seslendi
Başbakan Binali Yıldırım, Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda belediye başkanlarına seslendi.
Başbakan Yıldırım, Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda belediye başkanlarına seslenerek;
"Size yakışan görev sürenizin tek bir günün saatini bile boşa geçirmeden hizmet için gece gündüz çalışmak. Sizler de tam olarak bunu yapıyorsunuz. Ülkemizi geleceğe taşımak için var gücünüzle çalışıyorsunuz. Vatanın bir evladı olarak gerçekleştirdiğiniz tüm bu güzel işler için sizlere partim ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Gelecek çalışmalarınızda da aynı şekilde AK Partiye yakışan biz hizmet anlayışıyla canla başla gayret göstereceğinize eminim. Allah yolunuzu, yolumuzu açık eylesin." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, referanduma giden yolda sürenin işlediğini belirterek; "Bizim siyasetteki rehberimiz ve kılavuzumuz daima millet olmuştur. Millet adına evet diyeceğiz, milleti için evet diyeceğiz, milletimizin evet dediğine evet diyeceğiz. Türkiye'nin ihtiyacı olan yönetim sistemini hayata geçirmek için gün sayıyoruz. Bu vesileyle milletimize yeniden, siyasetimizi, hizmetlerimizi, aydınlık Türkiye hedeflerimizi anlatacağız. Aşkla, heyecanla çalışarak hizmet ettiğimiz insanlara yeniden davamızı anlatarak açıklayacağız. Cumhuriyetimizi tam bir demokrasiyle taçlandıracağız. Milletimizle bir kez daha kucaklaşmış olacağız. Bu yolda hepimize çok büyük iş düşüyor, önemli görevler düşüyor. Öncelikle bu halkoylamasından çıkacak neticenin Türkiye'nin geleceği için çok önemli olduğunu bilmenizi istiyorum. Biz bunu idrak edemezsek, başkalarına da hakkıyla anlatamayız. Bu süreçte vatandaşımızın aklına bir şey takıldığında ilk bize ulaşacak. Bütün kapılarımız, telefonlarımız vatandaşa açık olacak. Her an halkın içinde olacağız. Gündüz sokakta, düğünde cenazede, akşam ev sohbetlerinde mutlaka biz olacağız. 7'den 70'e, genç-yaşlı, engelli, işçi, çiftçi, memur, öğrenci, erkek-kadın bütün vatandaşlarımız bizde kendini bulacak, kendini görecek. Kibir bizim semtimize hiç uğramadı, bundan sonra da hiç ama hiç uğramayacak. Bütün teşkilatlarımızın da, belediye personelimizin de bu hassasiyete dikkat etmesine önem veriyoruz, bu konuda çok dikkatli olmanızı istiyorum. Yapılan algı operasyonlarının bizi çekmek istediği tuzaklara karşı uyanık olmalıyız. Her zaman sağduyulu olacağız. Muhalefetin yalan, iftira, inkar söylemlerine karşılık biz projelerle, hizmetlerle ve yeni hedeflerle vatandaşın yanında olacağız. En önemlisi, şehrin vicdanı olan kanaat önderleri, esnaf, eşraf, manevi büyükleri düzenli olarak ziyaret edeceğiz, onların tavsiye ve dualarını almaktan geri kalmayacağız. Güçlü bir Türkiye için adımlarımızı hızlandırdık. Bu büyük değişim ve dönüşüm adımı, ülkemize aydınlık yarınları getirecek." değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Yıldırım ayrıca partilerin referandumla alakalı tutumlarına değinerek; "Maalesef CHP, memleket meselesini çözmek yerine ne yaptı, toplumu ayrıştırmak için her yolu denedi, hala da aynısını yapıyor. "Anayasa değişikliği halk oylamasında kabul edilirse Türkiye bölünür.' Hadi oradan, Türkiye'yi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Ana muhalefet partisi genel başkanı adeta FETO'cularla, PKK'lılarla, HDP'lilerle aynı ağızdan konuşuyor. Yakışmaz. Ana muhalefet partisi, iktidar alternatifidir. Terör örgütlerinin gittiği yoldan gitmesi, ana muhalefet partisine zarar veriyor. Ona sempati duyan milyonlarca vatandaşı da rahatsız ediyor. Vatandaşlık görevi olarak bunu ifade ediyorum, bir partinin genel başkanı olarak değil, bu ülkenin bir vatandaşı olarak diyorum ki, ey Kemal Bey, bırak bu terör örgütlerinin söylediklerine kulak vermeyi, milletin sesine kulak ver. Millet birlik, beraberlik, kardeşlik, aydınlık Türkiye diyor. Onun için bu kutlu yürüyüşte aynen Yenikapı ruhu gibi bir olalım, beraber olalım, birlikte Türkiye olalım. Ana muhalefet partisi olarak sanki CHP iktidara değil, millete, Türkiye'ye, cumhuriyete, demokrasiye muhalefet ediyor. Fikir üreteceği yerde, hakaretin bini bir para. Türkiye'nin hangi meselesini çözmek için adım atsak, yapıcı olmayan, sürekli eleştiren bir muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız. Anaysa değişikliklerine bir yandan katkı vermeyeceksiniz, bir yandan konuları çarpıtacaksınız. Şimdi süreç başladı, yine aynı tas aynı hamam. Vatandaşa gitmekten dahi korkuyorlar. Cumhurbaşkanının onaylaması birkaç gün gecikti diye 'İnşallah Cumhurbaşkanı bunu geri gönderir' diye dua etmeye başladılar. Niye korkuyorsunuz? Vatandaş hepimizden iyisini bilir. Vatandaşa itaat et, rahat et bunlar ne yapıyor, millet AVM'ye gidiyor, bunlar AYM'ye gidiyor. Biz bunlara alıştık artık. Kimsenin aldırış ettiği yok, kendileri çalıp kendileri dinliyor. Türkiye rejimini 1923'te kurdu, adına Cumhuriyet dedi. O cumhuriyeti kuranlar Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları. Türkiye'yi hala eski dönemlerdeki gibi zayıf, güçsüz, çelimsiz bir ülke olarak görüyorlar. Bugün Amerika'nın en üst düzey yöneticileri, BM Genel Sekreteri dünya turuna Türkiye'den başlıyor bunu görmüyor, hala Türkiye'nin edilgen, birilerinin arkasına düşen bir ülke olduğunu zannediyorlar. Bu millete geçmişte yüzde yedi bine varan faiz ödettiler, memurun, işçinin maaşını ödeyemeyecek hale getirdiler. Türkiye'nin itibarını sıfırladılar, şimdi bize kalkmış bunlar yurttaşlık bilgisi dersi vermeye çalışıyor. Bizim bu teklifimizin hiçbir yerinde kişisel bir ikbal yoktur, memleket meselesi vardır. Bizim tek derdimiz, Türkiye'nin istikbali ve istiklalidir. Bizim davamız milletin huzur ve bekasıdır. Meselemiz memleket meselesi. Bunların derdi ise kafa karıştırıp kendilerine alan açmaktan ibaret. Hiç kendilerini boşuna parçalamasınlar. Bu millet bütün oyunları bozduğu gibi, bu oyunu da bozacaktır. AK Parti bu karalama kampanyasına karşı dimdik ayaktadır. AK Parti Türkiye'dir, Türkiye AK Partidir." şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım belediye başkanlarının memleketlerine döndüklerinde vatandaşlarla tek tek ilgilenerek Türkiye için inşa edilecek aydınlık geleceği anlatmalarını isteyerek konuşmasını şöyle tamamladı; "Bunu hoşgörüyle, sağduyuyla yapın. Biz bu oyunlara gelmeyeceğiz, tahriklere kapılmayacağız. Türkiye'yi germe, ayrıştırma, kutuplaştırma planına asla ortak olmayacağız, taraf da olmayacağız. Bizim işimiz hizmet, gücümüz millet. Hizmet etmeye geldik, hizmet etmeye devam edeceğiz. Bu toprakların her köşesini imar etmek için bu emaneti aldık. Ama bizler aynı zamanda Yunus Emre'nin dediği gibi 'Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik.' Gönül kırmadan, kimseyi incitmeden, kendimizden ve davamızdan soğutmadan mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bütün başkanlarımızın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu hassasiyetle görevlerine devam edeceğine inanıyorum. Gerek hükümette, gerek belediyelerde bu ilkeli duruşumuzu daima muhafaza edeceğiz. Doğruluktan, dürüstlükten hizmet sevdasından bir an sapmadan, Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşımaya devam edeceğiz. Bugün Türkiye olarak yeni bir atılımın içindeyiz, gündemimiz halkoylaması. Göreve geldiğimiz ilk günkü kadar heyecanlıyız. Dünya hızla değişiyor ve biz bu değişim rüzgarında savrulan değil, değişime yön veren ülke olmak istiyoruz. Bu yolu da vatandaşımızla el ele, gönül gönüle vererek gerçekleştireceğiz çünkü biz gücümü halktan ve Hak'tan alıyoruz. Demokrasi ve siyaset yerelde başlar. Sizler milletimizden emanet devraldınız, ülkemiz sizden hizmet alıyor. Hizmetlerinizin artmasını bekliyor. Beldelerinizde yaşayan bütün vatandaşlarımızın gönüllerini hoş tutacak güzel işler yapmanızı bekliyorum. Mazeret üretmek, sorunları torunlara bırakmak bize yakışmaz. Sorunun değil, çözümün parçası olmak daima bizim şiarımız olmuştur. Biz milletimizin menfaatine olan neyse, bugüne kadar hep onu yaptık, bundan sonra da devam edeceğiz. İmkanları zorlayacağız, akılcı çözümler üreteceğiz, kelimenin tam manasıyla tekeden süt çıkararak yolumuza devam edeceğiz."
Hülya Ayazoğlu