Başbakan Yıldırım Kanaat Önderleri Buluşmasında Konuştu
Başbakan Binali Yıldırım İstanbul`da WOW Hotel`de düzenlenen Kanaat Önderleri Buluşması`nda gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Başbakan Yıldırım konuşmasında Türkiye adına milat olacak bir dönemde bir değişime öncülük edecek kanaat önderleriyle buluştuklarını söyleyerek; "Baharın ilk ateşini ülkemizin bütün renkleriyle beraber gönül gönüle yakıyoruz. Toprağa, havaya ve suya düşen cemre bugün gönüllerde. Gönüllere düştü. İnşallah, yakın bir gelecekte çok daha güçlü bir Türkiye`nin kapılarını hep beraber aralayacağız. Vesayet odaklarının ve vesayet anlayışının son kalıntılarını da inşallah ülkemiz yönetiminden uzaklaştıracağız. Devletimizi daha çok millete ait hale getireceğiz. Bu tarihi güne 26 gün gibi bir süremiz var. Ülkemizin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine geziyoruz. Gittiğimiz her yerde her şehirde kadın, erkek, yaşlı bütün vatandaşlarımızın gözlerinde gelecek umudunu ve heyecanını yakından görüyoruz." dedi.
İnsanı merkeze alan yönetim şekliyle Türkiye`nin ve milletin hizmetinde olduklarını dile getiren Başbakan Yıldırım; "Risk aldık. Sıkıntılarla karşılaştık. Bütün zorluklara rağmen değişime direnen bütün engelleri, kaldıra kaldıra bugünlere geldik. Devleti millet adına, Türkiye`nin bütün vatandaşları adına bir dönüşüme tabi tuttuk. Kavmiyetçiliği, ayrımcılığı, bölgesel farklılıkları bizi ayrıştıran değil bizi kucaklayan ve bizi birleştiren zenginlik olduğunu hep aklımızda tuttuk. Darbelere, vesayet ve baskılara asla boyun eğmedik. Yenik düşmedik. Çünkü bizim başımızda kurucu liderimiz, Cumhurbaşkanımız, millet sevdalısı bir kişi var. O da Recep Tayyip Erdoğan. Onun riyasetinde çıktığımız bu yolculukta 780 bin kilometrekare vatan toprağını bir bildik. 80 milyonu kardeş bildik. Doğu ile batıyı, kuzeyle güneyi hep bizi birleştiren, birlikte Türkiye yapan anlayışla ele aldık." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım ayrıca referandum ile ilgili kampanyalara dikkat çekerek; "Bir kampanya süreci var ve herkes kendini göre anlatıyor. Bu kampanyada `hayır` propagandası ve `evet` propagandası yapan var. Bunlar gayet normal. Demokraside bunlar olmalı ama öyle şeyler vatandaşa söyleniyor ki insanın kanı donuyor. Ana muhalefet partisi genel başkanı diyor ki; `Bu sistem eğer kabul edilirse, bu referandumda `evet` çıkarsa, devrisi gün bütün malınız, mülkünüz elinizden alınacak, iş yerlerinize el konacak. Dükkanlar kapatılacak.` Efendim, `memurların tamamı sözleşmeli hale gelecek. Bakanlar Kurulu olmayacak veya olursa 100 kişi olacak. Her türlü, 24 saatte her türlü değişikliği yapacak ve ülke elden çıkacak.` Yani ne diyeyim? Herhalde bunu Erzurumlu `Teyo Pehlivan` duysa pataklar. Yapacak bir şey yok. Bu kadar abuk subuk işler olur mu ya? Ya vatandaşın karşısına çıkıyorsunuz, bir ana muhalefet liderisin, söyleyeceğin şeylerin bir kıymetiharbiyesi olması lazım, inandırıcı boyutu olması lazım. Her neyse, herkes marifetini ortaya koyuyor. Biz vatandaşımızı doğru bilgilendirmeye gayret ediyoruz." ifadesinde bulundu.