SON DAKİKA

Cennet Kokusu


Merhaba sevgili okuyucularım.
Cennetin kokusunu evlat kokusuyla duymak mümkünmüş. Bunu anne olunca anladım. Yılların özlemi nihayet sona erdi. Bir gülümsemesiyle dünyanın yaşanası bir yer olduğunu, onun da her şeye bedel olduğunu görmek anlatılması güç bir duygu.
Evlat hasretiyle yananlar beni çok daha iyi anlarlar sanırım. Yıllarca bir bebeğimin olduğunu, olacağını hayal ettim. Nasıl bir duygu olduğunu anlamaya çalıştım. Her ne kadar onsuz da bir aile olduğumuzu eşimle birbirimize yettiğimizi düşünsek de o aramıza katılınca anladık yarım olduğumuzu. Bir yanımız eksikmiş. Şimdi tam olduk. Meğer yıllarca onu beklemişiz. Uzun yıllar süren tedavi aşamaları umutlar ve ardından yaşanan hayal kırıklıkları. Maddi manevi yaşanan yıpranmalar. Umutla başlanan tedaviler gözyaşları ile sona erdi. Gitmediğim doktor, kullanmadığım bitkisel kalmadı.
Yaşanan uzun ve zorlu bir süreç.
Artık tek çare evlat edinmekti.O kararı vermek ayrı bir zorluktu. Sorumluluğu çok fazlaydı. Zordu. Ya benimseyemezsem? Ya sevemezsem? Peki ya büyüdüğünde yaşayacağım sorunlar? Hazır mıydım? Değildim.
Biz bir aile olmak istiyorken o da bir aile arıyor dedim kendime. Benim ona olduğu kadar onun da bana ihtiyacı vardı. Biz birbirimize ilaç olacaktık. Birbirimizde şifa bulacaktık. Neden olmasın dedim kendime. Artık bir şeyleri göze almam gerekiyordu.
Evlat edinmek için başvurduk. Bir yığın prosedür. Uzun uğraşlar sonunda kabul edildik. Ve sıraya alındık. Beklemeye başladık. Yaşanan onca olumsuzluktan sonra artık umutları solmuş biri olarak beklemeye başladım. Sanki bir aksilik olacak bu işte kötü sonuçlanacak duygusu peşimi bir türlü bırakmıyordu.
Bir gün telefonum çaldı.  "iki aylık bir bebeğimiz var gelin görün" dedi telefondaki görevli bayan. Gidiyoruz ama hala ben olmayacak endişesiyle gidiyorum. Nasıl bir bebek acaba? Ya ısınamazsam? Sorularıyla mücadele ediyorum tarifi imkânsız bir heyecan.
Bizi bir odaya aldılar bebeğimizi hazırlayıp getiriyoruz dediler. Kalbimin sesini duyuyordum kalp krizi geçiriyorum sandım. Sonra onu bir yabancının kollarında bana doğru gelirken gördüm. O nasıl bir şeydi. Yüreğim yerinden fırlayacak sandım. Sanki bana "kaç gündür seni bekliyorum nerde kaldın" der gibi bir bakış attı. "Tüm korkularının farkındayım anne, sen hiç merak etme o iş bende" diyordu. Tüm endişelerim korkularım kanatlanıp uçmuştu. Kucağıma aldığım anda "sen şimdi benim misin" dedim.
Artık bende anne olmuştum. Yılların hasreti sona ermişti. Hamile kalırsın, dokuz ay on gün sonra evladına kavuşur her şeyi unutursun. Peki ya yıllarca çektiğin hasret, yaşadığın sancı işte onu sadece kalbinde büyütüp seven anneler anlayabilir. Eğer benimle aynı şeyleri yaşıyorsanız evlat edinmek hakkında çekinceleriniz varsa size sadece şunu söyleyebilirim.
Siz neyi arıyorsanız emin olun o da sizi arıyordur.
Sevgiyle kalın.

özlem erakyol