SON DAKİKA

İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma mı? Yoksa Anlama mı?

Mart Ayı genelde Türk Milletinde yeri olan birçok kahramanlıkların olduğu aydır. Bunlardan biri de İstiklal Marşının Kabulü. Kurtuluş Savaşının kazanılmasında çok önemli bir yeri vardır İstiklal Marşının. Üstad Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı bu şiirin kabul edilmesi ve söylenmesi ile birlikte ordu ve millette çok pozitif etkileri olmuştur. Bu günü belirli gün ve haftalar olarak kutlarken İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü diyoruz. Ben anma mı ya da anlama mı diye değiştirmek istedim makalemin başlığını. Acaba Mehmet Akif Ersoy'un hayatını ne kadar tanıyor, eserlerini ne kadar biliyor ve ne kadar okuyoruz. İşte fakir Mehmet Akif Ersoy'u birkaç anekdot ile tanıtmaya çalışacağım. İnşallah aklınızda birkaç soru işareti bırakabilirim.
  • İstiklal Marşı ile birlikte Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri yazan Mehmet Akif Ersoy'un şiiri, Arabistan çöllerinde Kâbe'nin yakınlarında, arkadaşından Çanakkale Savaşı ile ilgili aldığı telgraftan zaferin kazanıldığını öğrenip ardından Kâbe'ye karşı secde halinde bir müddet kaldıktan sonra gelen telgraf kâğıdının üzerine yazdığını biliyor muydunuz?

  • İstiklal Marşı ile ilgili yarışmanın ödülünü kabul etmediği zamanlar çok zor durumda olduğunu ve ayrıca o yıllarda çok samimi bir arkadaşının üç çocuğunu baktığını biliyor muydunuz?

  • Peki, İstiklal Marşını yazan Mehmet Akif Ersoy'un Cumhuriyetten sonra ülke dışına gitmek zorunda kaldığını, vatanını çok sevdiği halde uzun yıllar gelemediğini, ancak ölümüne yakın İstanbul'a geldiğini? Vefatında ise ilk anda camide cenaze töreninde kimsenin olmadığını, tesadüfen oradan geçen üniversiteli gençlerin farkına varması ve bölgedeki üniversiteli gençleriyle birlikte halkı bilinçlendirip birçok kişinin oraya toplanmasını sağlayıp cenaze namazının kılınıp defnedildiğini biliyor muydunuz?

  • Öyle ki birçok kişinin Mehmet Akif Ersoy dendiğinde sadece İstiklal Marşı şairi olarak bilmek istediğini üstadın Safahatındaki mükemmel birçok şiiri yok saydıklarını biliyor muydunuz? Ben nacizene hatırlatayım isimlerini; Küfe, Bülbül, Zulmü Alkışlayamam vb.. diye sayabilirim. Okumanızı da tavsiye ederim.
Gelelim şiirime bir nevi İstiklal Marşını genel bir özetini ya da kısa bir tefsirini yapmak istedim. Çünkü bu günlerde okullarımızda öğrencilerimiz tarafından İstiklal Marşının ezberden okuma yarışmaları düzenleniyor. Çok güzel ancak o öğrencilerimize İstiklal Marşının muhtevası ya da içindeki bazı kelime ve cümlelerin anlamı sorulduğunda cevap veremiyorlar. Ben nacizene bu şiirimle İstiklal Marşının çocukların bile anlayabileceği bir açıklama yapmak istedim. Burada Mehmet Akif'in dua ve temennisiyle bitirmek istiyorum "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın"

İSTİKLAL MARŞINA

Anadolu bir ateşin içindeydi
Dört bir yan düşman,
Dört bir yan çakallarla çevriliydi
Küskündü Türk gönlü,
Boynu büküktü,
Asırların yorgunluğu vardı üzerinde.

Birden silkindi hasta adam,
Samsundan doğan güneşle
Üzerine örtülen ölü toprağını
Attı doğan güneşle

Tüm millet hummalı bir sefere başladı,
Böylece Kurtuluş Savaşının kıvılcımı çakıldı.
Mehmet Akif, millete oldu, ses nefes
O aşkla başladı kurtuluş savaşı
Dillerdeydi artık istiklal marşı
Ben ezelden beridir derken Mehmet Akif
Kazanıldı Dumlupınar, Sakarya meydan savaşı

Artık ümit vardı Anadolu zaferler sayesinde
Boyun eğmedi küffara boyun eğmeyecek
Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri
Derken Gazi, Mehmet Akif'in benzettiği,
Kükremiş sel gibiydi Mehmetçik
Ve aştı bendini enginlere sığmadı taştı.

Dökülmüştü düşman İzmir'den denize
Türkün gücünü gördü tüm dünya
Bir imparatorluğun külünden
Kuruldu Türk cumhuriyeti
Ve Akif'in dediği gibi
Allah bu millete bir daha
Yazdırmasın İstiklal Marşı