Ödemiş’in Çevre Kirliliği
Selamlar sevgili Cephe okurları,
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bu yazımda çevremize yani hepimizin ait olduğu doğaya değinmek istiyorum.
Soruyorum; sizce Ödemiş halkı doğaya karşı duyarlı mı? Ödemiş temiz bir kent mi?
Çoğunuzun "hayır" dediğini duyar gibiyim. E peki madem hayır benim sevgili hemşerilerim niçin bu durumu düzeltmeye çevremizden ve hatta kendimizden başlamıyoruz? Yine çoğunuzun aklından şunlar geçiyor, biliyorum. "Yahu rüzgâr alıp götürür", "belediye temizliyor zaten", "başkası da sokağa atıyor çöpünü bir tek benim atmamamla mı düzelecek?"
Evet, güzel kardeşim senin atmamanla çözülecek. Bu iş seninle, benimle, bizimle çözülecek.
Bu iş fabrika sahiplerinin fabrika atıklarını denizlere boşaltmamasıyla, sera gazları salınımının durdurulmasıyla, geri dönüşümlü ürünlerin kullanılmasıyla, doğaya zararsız imalatlarla, kişilerin sokaklara çöplerini atmamasıyla, yerlere tükürmemesiyle, sigara izmaritlerini denize fırlatmamasıyla, pikniğe gidildiğinde çöplerin sağa sola bırakılmamasıyla, Ulus Meydanı'nda, Salı pazarında, Çamlık da çitlenen çekirdeklerin kabuklarının yere atılmamasıyla çözülecek.
Rüzgâr çöpü yok etmiyor. Çöp rüzgârla başka bir yere taşınmış oluyor. Gözünüzün önünde olmaması onun yok olduğu anlamına gelmez. Denize attığınız o sigara izmaritleri, dökülen kanalizasyon pislikleri, endüstriyel atıklar var ya, yediğiniz levreklerin, hamsilerin içinde geri dönüyor vücudunuza. Ya sokaklara caddelere çöplerini atanlara ne demeli? Bir de pişkin pişkin "belediye temizliyoo yeaa" demezler mi!!Belediye elbette temizliğini yapacak. Elbette toplanacak çöpler, süprülecek sokaklar fakat o insancıkların da işini kolaylaştırmak gerekmez mi? En basitinden ayıp değil mi? Ayıp dostlar ayıp. Vallahi ayıp.
Cumartesi akşamı çıkın Hürriyet Caddesi'ni bir gezin. Allah aşkına o caddenin hali nedir? Temizlik ekipleri hemen başlıyor temizliğe ama pazar kuruluyor diye o caddenin savaş alanına dönmesi gerekmez. Tam da o gün o saatte bir yabancı gelse kentimize, böyle mi tanıtacağız ilçemizi? Ben kimsenin "Ödemiş de çok pis memleketmiş" diyerek ayrılmasını istemem buradan.
Bakınız bir ambalaj kâğıdı 2000 yılda çözünüyor doğada. İnsan ömrü toplasanız 70 yıl. Hadi 80 olsun. 2000 yıl... Bu korkunç süreyi hayal edebiliyor musunuz?
Bunun çözümü var sevgili hemşeriler. Bu iş çözümsüz değil. Yeter ki biraz daha duyarlı olalım. Her şey bireysel bilinçlenme ile başlar. Bilinçlenelim. Atmayalım çöplerimizi sağa sola. Geri dönüşümü destekleyelim. Eşinizi, dostunuzu uyarın. Uyarmaktan çekinmeyin. Hatta bir proje yapılsa, bir tesis kurulsa, biz de çöplerden enerji üretsek İsviçre gibi? Çok güzel olmaz mı?
Zehirleniyoruz farkında değiliz.
Hepinize ilçemizin sokaklarından daha temiz bir kalp ve temiz günler diliyorum.
yasemin yancı
Hiç yorum yok