SON DAKİKA

Can dostum rahmetli eşim..



Yıl 1990.

İşim bozulmuştu ve ne yapacağımı şaşırmıştım. Maddi anlamda ciddi problemler yaşıyordum. Evdeki televizyonu, buzdolabını, çamaşır makinasını hatta yerdeki halıları bile satmaya başlamıştım.
Daha sonra kızımdan öğrendiğim ve çok duygulandığım o yıllarda geçen bir olayı anlatmak istiyorum sizlere. Kızım Aylin küçük tabi o yıllarda. Ramazan ayında apartmandaki komşularımız pide yaptırmışlar. Evlerine götürürken kokusunu duyan kızım annesinden pide istemiş. Annesi olmaz deyince ağlamaya başlamış. Çocuklarımın annesi rahmetli eşim, 'kızım sus baban duymasın çok üzülür' diyerek aylin'i susturmuş. Aylin bu durumu bana yıllar sonra anlattı.

İşte durumumun kötü olduğu dönemde aile dostum, arkadaşım sandığım birinden pazarlarda satış yapabilmek adına baharat istedim. 2 kilo limon tuzu, 2 kilo kimyon, 2 kilo pul acı biber istedim. Bunları 100 gr'lık paketler yapıp Tire pazarında satmayı planlıyordum. Neyse malı hazırlattım ve parasını pazar dönüşü vereceğimi söyledim. Sözde arkadaşım bunu kabul etmedi. Neymiş efendim 'dostluk başka alışveriş başkaymış'.

Neyse bu durum benim kulağıma küpe olmuştu. Yakınlardaki pazarlara gitmekten vazgeçtim ve büyük pazarlara gitmeye karar verdim. Eski hurdaya çıkmış bir 'Anadol' marka arabayla Menemen, Foça, Çeşme, Balçova, Manisa ve Turgutlu pazarlarına gitmeye ve buralarda kar helvası satmaya başladım.

Bir gün Balçova pazarında kar helvası satarken bir bayan müşteri geldi.  Bana dikkatle bakmaya başladı'.Siz Ödemişli Adnan Saygılıer değil misiniz? Ben sizi çok iyi tanıyorum' dedi.
Evet dedim ben Adnan Saygılıer'im. Kadın oturduğu yerde ellerini iki dizine vurarak 'vah vah sen bu hallere düşücek adam mıydın adnan bey' diyerek üzüntüsünü gösteriyordu. Samimiydi bunu anlayabiliyordum.

Haftanın her günü pazarlara gidiyor ekonomimizi biraz da olsa düzeltebilmek adına bütün yollara başvuruyordum. Bayındır'ın Çırpı Mahallesinde Çarşamba günlri Pazar kurulduğunu öğrendim ve girmeye karar verdim.

Kar helvası tezgâhımı kurdum fakat o arada zabıta engeline takıldım. İzinsiz burada tezgâh açamayacağımı söylediler. Bende haftaya izin işini halledeceğimi belirttim. Zabıta bu haftalık tezgâh kurmama izin verdi. Eğer zabıta bana o izni vermeseydi benim geri dönecek param yoktu.
Ertesi hafta Çırpı pazarına gitmeden tüm evraklarımı hazırladım ve öyle pazara gittim. Zabıta memuru arkadaş yanıma geldi ve bana daha iyi satış yapabileceğim başka bir yer gösterdi. Sağolsun iyiliğini asla unutamam. O zabıta ile dostluğumuz hala devam ediyor.

Sevgili okurlarım bu yazımı kaleme alırken bir atasözü geldi aklıma ve son olarak sizlerle paylaşmak istedim.

"Dünya malı eldeyken tüm dünya dost olur, elde bir şey kalmayınca dostlar bile düşman olur."
Bu işimin bozuk olduğu dönemde yanımda sadece rahmetli eşim vardı. Nur içinde yatsın. Mekanı cennet olsun inşallah.

Adnan Saygılıer

Hiç yorum yok