Ne matadorluk mu?
Öğrencilik yıllarımda, hafta sonları boş kalmamak ve yardım etmek amacıyla babamla pazarlara gider babama giderdim.
Bir gün Kaymakçı da dana güreşi tertiplenmişti. Babam buraya girip Ödemiş Köfte nam-ı değer kebap ekmek satacaktı. Bir de limonata.
Dana güreşinin yapılacağı gün gelmiş, alana babamla birlikte tezgâhımızı kurmuştuk. Babam kebap ekmek tezgâhında satış yapacak bende limonata satacaktım. Dana güreşi başlamıştı. İnsanlar keyifli bir şekilde yarışmayı izliyordu ki bir anda yoğun bir kalabalık bir başka yöne koşuşturmaya başladı.
Güreşten kaçan dana insanları kovalıyordu. Dana bir anda benim satış yaptığım tezgâha doğru gelmeye başladı. Bir an ne yapacağımı şaşırdım ve güneşten korunmak için diktiğimiz şemsiyeyi dananın üzerine devirdim. Bir matador edasıyla danayı etkisiz hale getirmeyi başarmıştım. Dana yön değiştirerek dengesini kaybetti. Görevliler sersemleyen danayı etkisiz hale getirdiler.
O zaman için çevredeki büyüklerden ve babamdan aferin almış ve çok gururlanmıştım.
Adnan Saygılıer
Hiç yorum yok