Domates de ÇİFTÇİNİN ELİNDE PATLADI!

Değişken hava koşulları ve nem sebebiyle kendisini gösteren midilyö hastalığı üreticinin kabusu oldu.

Torbalı başta olmak üzere Küçük Menderes Ovası’nda üretimi yaygınlaşan domateste değişken hava şartları ve neme bağlı olarak görülen mildiyö, Temmuz ayıyla birlikte başlayacak hasat öncesi üreticileri kara kara düşündürüyor.

Küçük Menderes Ovası’nda son günlerde bölgesel olarak görülen yağışlar, hava sıcaklıklarının değişkenliği ve nem oranının yüksek oluşu sebebiyle, salçalık domatesin üretim üssü Torbalı’nın farklı mahallelerinde yaygınlaşan mildiyö hastalığı tarlaları tehdit etmeye başladı.

Rekoltede büyük kayıp riski

Subaşı ve yakınındaki mahalleler ile Tire’nin batısında domates üretimi yapan mevkilerde görülen hastalığa karşı üreticiler ilaçlamayla önlem almaya çalışsa da, birçok tarlada mildiyö sonrası ortaya çıkan üzücü manzara rekoltede büyük oranlarda kayıp ihtimalini gözler önüne seriyor.

Fabrikalarla anlaşmalı üretim yapan üreticiler ise anlaşmadaki ürün miktarını yakalamanın neredeyse imkansız hale geldiğini ifade ediyorlar.

“Tarlalarda %50’ye yakın zarar”

Torbalı’da 200 dönümlük alanda domates yetiştiren 44 yaşındaki üretici Hasan Elden: “Subaşı civarı başta olmak üzere mildiyö yayılmış durumda. En büyük neden yağışların vakitsiz gelişi, bir artan bir azalan hava sıcaklığı ve nem. Üretici çamurdan dolayı tarlaya girip ilaçlamayı vaktinde yapamayınca bu durum ortaya çıkıyor. %50’ye yakın zarar olan yerler var. Yeni yetişenlerde bu zarar %70’i bulur. Bu sene sıkıntı büyük. 2010’lu yılların başında da böyle bir mildiyö sıkıntısı olmuştu. Bu bir afet diyebiliriz ancak sigorta böyle bir hastalığın zararını karşılamıyor. Çiftçinin fabrikalarla anlaşması var ama bu anlaşmayı dolduramaz. Anlaşma olsa da bunun bir afet olduğunu görmek lazım. Çiftçi zaten zorda daha da zorlamamak lazım."

"Dekar başı 2 bin lira maliyeti olan bir üretici %50’den fazla zarar ederse ne yapar, nereye gider? Vaktinde ilaçlama yaparsan kurtarırsın ama tarlaya giremezsen nasıl ilaçlayacaksın? Ovanın birçok yerinde arkadaşlarımızla konuşuyoruz aynı durumlar var. Kara kara düşünüyoruz, bu iş nereye gider bilemiyoruz” dedi.

Faruk ÇARK