Türk Babaların Tipik 10 Özelliği

Yapılan araştırmalar Türk babaların ortak ve tipik özelliklerini ortaya koyuyor. Türk babaları diğer ülkelerde ki babalara göre farklı özellikler sergiliyorlar.

1-TÜRK BABASI EVE EKMEK GETİRİR

Nesiller geçiyor, sosyoekonomik yapı değişiyor. Ama Türk babasının bu özelliği, değişmiyor. Bu ülkede babalar, kendilerini ailenin maddi geleceğinin ve fiziksel ihtiyaçlarının yegane sorumlusu olarak görüyor.Türk babası kendini evin direği olarak görür. Gerekirse pazarda limon satar, eve ekmeği getirir.

2-TÜRK BABASI ÇOCUKLARIN DUYGUSAL İHTİYAÇLARINDAN MESUL DEĞİLDİR

Türk babası, aile bireylerinin karnının tok, sırtının pek olduğunu gördükten sonra, koltuğuna geçip arkasına yaslanır ve televizyonun kumandasını (yeni nesilde x box'un kumandasını) eline alır.

Türk babalar, kendi babasından gördüğü gibi teknik konularla ilgileniyor.Çocuğun Fiziksel ihtiyaçları karşılanıyorsa, duygusal ihtiyaçları da karşılanmıştır diye bir neden sonuç ilişkisi var kafalarında.

3-TÜRK BABASININ GENETİK KODUNDA ÇOCUK BAKIMI YOK

Çocuk bakımıyla ilgilenmek Türk babasının genetik kodunda yoktur. Yeni nesil babalarda ise işler değişmeye başladı. Bugünlerde baba olanlar, biberon da eline alır, alt da değiştirir ama bir önceki nesilden genetik geçiş eksikliği zaman zaman babanın acemi ellerinde titremeye, bünyesinde alerjik reaksiyonlara yol açar.

Yeni babalarda çocuk doğumuna karşı müthiş bir heyecan var. Bütün kontrollere birlikte gidiliyor. Hamilelik ve doğum sürecinde ortaklık devam ediyor. Çocuk doğduktan sonra zamanla ortak alt değiştirmeler, gece birlikte kalkmaların yerini babaların sadece bebekle oynadıkları bir düzen alıyor.

4-TÜRK BABASI 0-6 ARASI ÇOCUKLARIN BAKIMI İLE %1.5 İLGİLENİYOR

Türkiye, OECD ülkeleri arasında 6 yaş altı çocuk bulunan hane sayısı en yüksek ikinci ülke. 0-5 yaş arası çocukların bakımını annelerin üstlenme oranı yüzde 89.6, babaların ise yüzde 1.5. Anneanne, babaanne ve dedeler bu sorumluluğu yüzde 8 oranında üstlenirken, kreş ve anaokulları ise yakın akrabalar ve bakıcılarla birlikte kalan binde 6’lık dilimin içinde.

5-TÜRK BABASI YÜZ GÖZ OLMAZ, OTORİTE FİGÜRÜDÜR

''Akşam babana söyleyeceğim'' bu söz nesiller boyu Türk babalığının mihenk taşı olmuştur. Bütün gün çocuklarla yüz göz olan annenin, işler çığırından çıktığında bir öcüye ihtiyacı olur.

Türk babaları kuralları bile bir mesafeden koyuyor. Anneyi aracı ediyor. ''Söyle onu öyle yapmasın, söyle onu giymesin'' diyor. Baba çocuğunun ne tür bilgisayar oyunları oynamaktan zevk aldığını bilmez. Çocuğun ilgi alanı ona sıkıcı gelir. Fakat anneye der ki ''söyle o telefonu bıraksın''.Sorsanız, baba ''biz hep birlikteyiz'' diyor ama telefon, tablet, televizyon olmadan baş başa geçirilen zaman çok kısıtlıdır.



6-TÜRK BABASI EĞLENCELİDİR

Türk babası aslında evde olup biteni pek bilmez. Bilmek de istemez. İş evin ailenin düzenine gelince pis işler anneye kalır. Türk babasının bu kısmı da çocuklarıyla birlikte olduğunda sadece hoşça vakit geçirmek ister. Pazar gününü babalarının omuzunda geçiren çocuklar, Pazartesi günü aynı muameleyi neden anneden görmediklerini, bu brokoli ısrarının nereden çıktığını anlayamaz.

7-TÜRK BABASI KIZINA DAHA YAKINDIR

Eski nesil Türk babaları erkek çocuk isterdi, yen nesil Türk babalarının ise ultrasonda fazladan bir uzuv görünce üzüntüden beti benzi atıyor.

Kız çocuklarıyla babaların ilişkileri, ergenliğe kadar çok güzel. Babalar kendi hemcinsiyle küçükken nasıl ilişki kuracağını, ne konuşacağını bilemiyor. Ama Kız çocuğunun zaten kendisi konuşkan olduğu için, babanın işini kolaylaştırıyor.Ergenlikle birlikte, babalar kızlarından uzak durması gerektiğini düşünmeye başlıyor. Bir de araya cinsiyet farkı giriyor. Baba aynanın karşısında saatler geçiren kızını anlayamıyor.

8-TÜRK BABASI OĞLUYLA BÜYÜDÜKTEN SONRA YAKINLAŞMAK İSTER

Kızlar ''babacımmm diye'' babaların boynuna sarılırken, erkek çocuklarla babalar ergenlik çağına kadar en fazla karşılıklı topa vurup dururlar. Türk babası erkek çocuk büyüyünce ''eee evladım anlat bakayım. Nasıl gidiyor'' diyerek mevzuya girmek ister. Karşılığında bir omuz silkmesi alır.

Yaş ilerledikçe babalar oğullarıyla daha çok şey paylaşmak iste . Ama ergenlik tam da çocukların anne babayla paylaşımının azaldığı dönemdir. Çocukken oyun oynamayı beceremez. Bu sefer de o reddedilir. Üstelik çocuğu da tanımıyordur.

9-TÜRK BABASI OĞLUNUN CİNSEL EĞİTİMİNDEN SORUMLUDUR

Türk babaları ile oğlan çocukları arasında, 15 yaş civarında geçmesi elzem olan utanç verici bir diyalog vardır. Babası onunla o konuşmayı yapmıştır, o da oğluyla yapacaktır. Sadece şunu bilmez: Devir değişmiştir, 15 yaş artık çok geçtir.

Babalar ergenlikte oğullarıyla kızlardan bahsetmek, cinsel konuları konuşmak ister. Ama bunu yapmaya 15 yaşında kalkar. ''nasıl oğlum oluyor mu?'' falan diye konuya girer. Çocuklar, o saatten sonra babalarıyla böyle şeylerin konuşulmasını kabullenemez. Kızarır bozarır. Babanınki hem iletişim çabasıdır, hem de her şeyin yerli yerinde olup olmadığını kontrol etmektedir.

10-TÜRK BABANIN GÖZÜNDE ÇOCUKLARI, HEP ÇOCUK KALIR

Türkler ata erkil bir kültürden gelmektedir.Sosyal olarak bu yıllar içinde değişse de Türk erkeği kaç yaşında olursa olsun çocuklarına ve ailesine karşı sorumludur. Kendileri yaşlanıp çocuklarının çocukları olduğunda dahi, uyuyan çocuklarının üstünü örtmekten vazgeçmezler.Hayat ile ilgili bilgi ve deneyimlerini aktarmaktan vazgeçmezler.