Bir Oscar olmasa da...
Bir Oscar olmasa da...
Bir oscar olmasa da…
Son on yıldır acayip prodüksiyonlar yapılarak, aylar öncesinden hazırlanılıp öyle ödül törenleri düzenleniyor ki ülkede bunları izlemesi bile bir acayip hissiyat katılıp ödül alanın keyfini siz düşünün.
Biraz önce de televizyonda GQ men of the year ödül gecesi vardı.
Adamlar jilet gibi kadınlar birer yunan tanrıçası..
Karşılıklı kadehler kalktı, herkes gıcık olduğu kim varsa inceden inceden laflarla içini döktü, pozlar kesildi, dünyalar kurtarıldı, "sen en iyisisin sen en kralısın ooo abicim ne işler başardık bizden gıcırı yok" temalı bir sürü geyik döndü…
En başarılı oyuncu, en çok konuşulan erkek ya da en iyi yönetmen…
Bunlar için söylenecek bir şey yok ama yılın kadını ödülünde biraz fazla da değil tamamen popülerliğe sergilenen duruşunuz neydi öyle?
Yılın kadını seçilen ismin oynadığı dizi bir acite üzerinden yapılan raiting istemi değil de nedir?
Her gün kaç tane çocuğun gerçek hayatta maruz kaldığı kötülükleri görmek zaten hayatı yeterince sorgulatıyor bir de üstüne siz bu konuyu bir tabuyu yıkmış gibi dizi yaptınız başrolde bölüm başına asgari ücretin milyon katını alan da yılın kadını mı oluyor?
Cevap evetse ben de tebrik ediyorum.
Bu arada…
Mert Alaş da ödül alanlar arasındaydı ve geceye katılmadı. Ünlü fotoğrafçı gibi ben de Madonna ile kanka olsam sizi takmazdım…
HÜLYA AYAZOĞLU