Siyaset Ayak Oyunu Sanatımı
Takvimler 1985 yılını gösteriyordu.
Ödemiş'te bir grup arkadaşla PTT karşısında bulunan bir iş hanında bir oda kiralamış ve odanın kapısına Demokratik Sol Parti'nin tabelasını asmıştık. Destekliyorduk ve desteğimizi de sürdürmeye kararlıydık.
O tarihte partide belli isimler vardı maddi desteği olan ve tüm masrafları onlar karşılıyordu. O zamanki DSP parti bürosunun temizliğini, alışverişini kendimiz yapıyorduk. Eski bir daktilo ile yazışmaları gerçekleştiriyorduk. Tabii nerde o zaman bilgisayar. Bu zor şartlar altında Demokratik Sol Parti'yi seçime hazırladık. Parti yeni kurulduğu için 1987 yılında yapılacak genel seçimlerde milletvekili adayı bulmakta bile zorlanıyorduk.
Ama zor şartlara rağmen seçimlere katıldık. Dsp %9,5 oy alarak baraj altında kaldı. Artık tamamen yalnızlaşmıştık. Bize güvenen herkesin omuzları düzmüştü. Hayal kırıklığına uğramışlardı. Yine de inananlarla mücadeleyi bırakmadık ve zor şartlar altında çalışmalarımızı sürdürdük.
Gün oldu devran döndü. 1999 yılında yapılan seçimlerde Dsp-Mhp-Anap Koalisyon hükümetinde Bülent Ecevit başbakan olarak görev aldı.
Abdullah Öcalan'ın yakalanması ile rüzgârı arkasına alan ve güçlenen partimize gelen gelene. Daha önce başka partilerde bayrak sallayanları mı ararsınız. Parti binasının nerede olduğunu bilmeyenler partimizden çıkmaz oldu. Zamanında bize ahkâmlar kesenler yanımızdan ayrılmaz oldu. Ve daha neler neler..
Biz partinin tozunu toprağını yutmuş, yükünü ve kahrını çekmişkişiler, bizlere partide yer kalmadığını hayretle izliyorduk. Partimiz oyunu artırdı. Seçimleri kazandı. Ama gerçekten başarılı oldu mu? Hep tartışıldı. İşte bunun için 'Siyaset Ayak Oyunu Sanatımı' sorusunu sormak yanlış olmayacaktır. Siyaset yapmak isteyen arkadaşlarıma kıssadan hisse.