HayeletKöy’den Sanat Köyü’ne Uzanan Hikaye: Bir Lübbey Hikayesi
Bugün sizlere yıkılmış evleriyle, terk edilmeyen 10 kişilik nüfusuyla, fotoğraf tutkunlarının en büyük ziyaret merkezi haline gelen hayalet köyden bahsetmek istiyorum size, Lübbey Köyü
Yaklaşık 30 yıl önce göçle boşaltılan köy, Menderes havzasında Bozdağ'ın eteklerinde Ödemiş'in çevresinde yer almaktadır. Çoğu yıkılmış olan evlerin görüntüsü hayalet bir kasabayı andırmakta ve sanat tutkunlarının yeni bir keşif merkezi haline gelmektedir. Çeşitli isimlerle anılan bu yalnız köy; satılık köy, terk edilmiş kartal yuvası, efe ve zeybek korunağı ve hikayesi olan köy isimleri ile adlandırılmakta…Ama benim asıl ilgilendiğim nokta Ödemiş'e 13 km uzaklıktaki bu 130 haneli Türkmen köyünün paranormal olayların realitesi ve şuan sanatseverlerin uğrak noktası olması noktasında… Fakat öncelikle Lübbey Köyü'nün isminin bir tarihine göz atalım isterim..
Lübbey ve Dabbey
Aydınoğulları Beyliğinin uzun dönem hâkimiyeti altında kalan bu köy lüb ve dab isimli iki Türkmen beyinin anlaşmazlıkları sonucu iki ayrı köy çıkmıştır ortaya… Lübbey ve Dabbey…
Köy nüfusunun çoğunluğunu erkek ve yaş ortalaması 60 civarı olan yerde köyün buluşma noktası köy kahvesi… Fakat köy nüfusu 10 kişiyi geçmiyor. Çeşitli paranormal ve psişik olaylarla gündeme gelen köyün akıbeti şuan belli olmamakla beraber araştırmaya değer… Benim gibi spritüal olaylara ilgili olan birçok okuyucum vardır diye düşünüyorum… Ki bence köy nüfusunun bu kadar az olması, yıkık dökük harabelerin bu sayıda fazla bulunması, başta köyün muhtarı niteliğinde Mehmet amcanın başta olmak üzere diğer kişilerin dikkatlice her gelene bakması her ne kadar tek bir sebebe bağlanmasa da nitekim enteresanlığı bulunan özellikler arasında sayılabilir…
Sanatseverlerin uğrak noktası…
Bunların yanı sıra son dönemde fotoğrafçılar, ressamların uğrak noktası haline gelen köyde ışığın ve atmosferin etkisi sanatsal açıdan resme ve fotoğraflara estetiklik katmakta… Özellikle portre çalışmaları konusunda… Tarihi geçmişi, geleneksel mimari yapısı, cazibe mekanlar arasında olmaya aday… Bir zamanlar köyün bir turizm şirketine devri ile başlayan hikaye köyün son sakinleri tarafından reddi sonucu muallakta kalmış… Sokaklarda at ve eşekle dolaşma, koyun ve ineklerle nostaljik havanın her dakika solunacağı Lübbey sokakları hayali bu şekilde rafa kaldırılmış oldu.
Ödemişliyiz fakat böyle bir köyden haberimiz yok ya da Ödemişli olmamama rağmen çok merak ediyorum diyorsanız… Şayet öncelikle yazımı okumanızı ardından fotoğraf makinanızı alıp yola çıkmanızı öneririm. Zira sıcak bir çay eşliğinde hem köyün hikâyesini birinci ağızdan duymuş hem de köyün eşsiz manzarasından faydalanmış olacaksınız. Biraz soluklanmak için iyi bir nokta. Çok istiyor fakat gelemiyorum diyorsanız. Ödemişli emekli öğretmen Osman Berber`in senaryosunu yazıp Mehmet Genç`in yönettiği "Terkedilmiş Bir Kartal Yuvası Lübbey" adlı belgeseli de izleyebilirsiniz.
Hoşçakalın… Sevgiyle kalın…
Melis Çamlıoğlu
Hiç yorum yok