SON DAKİKA

Kalp ve tansiyon hastaları için önemli


Dr Selendi Doğal Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Op.Dr. Özer Gürbüz, doğal mineralli, sodyum oranı düşük maden sularıyla vücudun mineral dengesinin sağlandığını söyledi. Dr. Gürbüz, yüksek tansiyon ve kalp hastalarının sodyumu düşük maden suyu içmeleri gerektiğini söyledi.

Türkiye'de mineralli su tüketimi diğer ülkelerden düşük olduğunu söyleyen Gürbüz,  bunun nedeninin yiyeceklerimizin tuzlu olmasına bağlı olduğunu söyledi. Çünkü vücudun mineral dengesinin bir ayarı olduğunu ve bu ayarı insanlar, yiyecek ve içecekleriyle yaptığını belirten Gürbüz, "Yemekler de daha fazla tuz kullandığımız için mineralli su yerine kaynak su kullanıyoruz. Eğer yiyecekleri çok fazla mineral kullanıyorlarsa, tuz gibi, o zaman kaynak su kullanarak onu dengelemek zorundalar. Ancak yurt dışında alışkanlık daha çok mineral dengesini korumaya yöneliktir. Gerçekten de mineral dengesi maden suyunun en önemli özelliğidir' dedi.

Tuz Oranı O Suyun Kalitesini Gösterir

Dr. Gürbüz mineralli suyun vücut dengesine uygun olması gerektiğinin altını çizdi. 'Deniz suyu da doğal ama içilmiyor. Mineral dengesi çok tuzlu olması sebebiyle vücut kimyasına uymuyor. Maden sularında en önemli mineral tuzdur. Tuz oranı o suyun kalitesini gösterir. Tuz oranı ne kadar düşükse o mineralli su o kadar kalitelidir. Örneğin etiketlerine bakıldığında selendi maden sularının tuz oranı bilinen en düşük maden sularından biridir. 38,4 tuz oranı. Bu da onun dengeli bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Biz selendi maden sularını sunarken 'Mineral Dengenize Tam Ayar' sloganıyla sunuyoruz. Burada gold standart tuz oranı düşük olacak. Özellikle faydalı mineraller yani magnezyum, selenyum, bikarbonat açısından zengin ama tuz oranı düşük olacak' dedi.

Vücudun Zinde Kalmasını Sağlar

Doğal mineralli maden sularında altın standardın az tuzlu (sodyum oranı düşük) olduğunu belirten Dr. Gürbüz, "Bu özellikteki maden suları mineralleri ve mineral oranları insan vücuduna uyumludur. Özellikle kalp ve tansiyon hastaları için sodyumun düşük olması önemli bir özelliktir. Düşük sodyumlu maden suları mineral dengenizi koruyarak tokluk hissi verir ve sağlıklı zayıflamaya ve aynı zamanda vücudun zinde kalmasını sağlar. Bizim sodalarımızın da sodyum oranları düşüktür" diye konuştu.

Sporcular günde 5-10 şişe içebilir

Vücudun mineral dengesini korumak için herkesin farklı oranda mineralli su tüketmesi gerektiğini belirterek, "Örneğin bir sporcu günde 5- 10 şişe kullanması gerekirken daha az hareketli olanların 1litreyi geçmemesi gerekiyor. Çünkü bu durumda mineral yoğunluğu vücutta artar hale geliyor" diye konuştu. Türkiye'de genellikle bu maden sularının içme alışkanlığı daha çok 50 yaş üzeri insanlarda mevcutken son 5 yılda bu sulara meyve aroması ve şeker eklenmesi nedeniyle  daha gençlere hitap eder hale geldiğini kaydederek, bu durumun tüketimi de arttığını söyledi. Mineral dengesinin korunması adına ağır işlerde çalışanların, çalıştığı işyeri tarafından kendilerine mineralli su verilmesinin zorunlu olduğu açıklamasında bulundu.

Selendi kaynağının debisi yüksek

Doğal mineralli suların kaynakları daha çok fay hatlarına yakın yerlerde olduğunu bu suların yer altında demlenmesi sonucu lezzetlendiğini ve bir fay kırığıyla yeryüzüne çıktığını kaydeden Gürbüz 'Ege bölgesi de fay hatlarının bol olduğu bir yer. Selendi Maden Suyu da fay kırığının üzerinden şelale gibi fışkıran bir su. Selendi'nin Türkiye'deki diğer mineral sularının toplamından daha fazla debisi var. Öyle bir kaynak ki saniyede 100litre akıyor. Yakın gelecekte ne olacak su kaynakları önemli hale gelecek.  Ve özellikle içilebilir olan bu sularda mikrop olmayacak, mineral dengesi ayarlı olacak, bunların hepsinin üst üste gelip ruhsatlandırılmış olduğu bir su. Dünyada en meşhur mineralli sular Fransız suları. Bu Selendi'nin mineral yapısı da Fransa'daki o dünyaca meşhur mineralli sularına yapısına çok yakın' dedi.

GDO'lu ürün kullanmıyoruz

Bir de Selendi'yi diğer içeceklerden ayıran şeyin diğer içeceklerde olan mısır şurubunun kullanılmaması olduğu aktaran Dr. Özer Gürbüz, şurubun ani şeker yükselmesi ve düşmesi nedeniyle i bu şurubu içen çocukların ilerde şeker hastası olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu ve nitekim Dünyada da diyabetin en fazla arttığı ülkenin Türkiye olduğu değerlendirmesinde bulundu. Gürbüz " GDO'lu mısır şurubu;  bütün gıdalarımızın tatlıların, şekerlerin, helvaların içinde hepsinin içinde ucuz olduğu için kullanılıyor. Biz başından itibaren meyve aromalı Selendi içeceklerinde kesinlikle mısır şurubu kullanmamaya özen gösteriyoruz. Mısır şurubu kullanmadığınızda normal şeker kullanıyorsunuz. Şeker mısır şurubuna göre daha pahalı ama şurubu kullanmayı reddediyoruz. Şeker pancarından yapılan şekeri kullanıyoruz. Selendi'de GDO'lu ürün kullanmıyoruz" dedi.

Kaynak: BSHA Haber Ajansı

Hiç yorum yok