SON DAKİKA

1975 yılının örnek filmlerinden ‘Bizim Aile’




Karanlık, yiğit, biraz deli biraz akıllı, karakaşlı kara gözlü güzel gülüşlü memleketim… Herkes payını alıyor bu yaşananlardan ey azizim…
Son yaşanan ve sık tekrarlayan olaylar silsilesi bi hayli etkilemiş olmalı ki beni, bir anda kalemim kâğıda gidiverdi.
Sana sen Türkiye'sin! Titre ve kendine gel demek istiyorum.
Ortada içleri cephanelerle dolu canlı bombalar, her saat başı kurulmuş çalar saat gibi dolaşan sapıklar, vicdanlarını sandıkların içine kilitleyip çürümeye yüz tutmaya bırakmış kalpler, beden kuvvetine güvenip kadınlara şiddet uygulamaya devam eden kocalar… dolaşıyor. Gün geçtikçe kaos ortamı artıyor, ruhlarımız yara alıyor.
Tüm bunların yanında mezardan farksız kadınlarımız, bacası sönmüş yuvalarımız, ıssız kırlıklarda cinsel istismara uğrayan çocuklarımız, azıcık bile olsa narsisliğin'' n''si ile tanışmamış çalışmaya çalışanlarımız, ruh ağrısıyla hunharca düşünen gençlerimiz…
Kendileri için güvenli bir liman bulmak zorunda hissediyor kendini.
Lafın kısası; Filler tepişiyor, çimenler eziliyor.
Zor kazanılan bu topraklar üzerine herkese yetecek kadar alan olduğunu belirtmek istiyorum. Metruk binalar içinde suretini yitirmiş insanlar silsilesi olsun istemiyorsak şayet vatana topraklarımıza, insanlarımıza ve insanlığımıza sahip çıkmalı, sapkınlıklara dur demeliyiz. Karanlık hesaplarımızı, kirli dünyalarımızı bir kenara atmalıyız.
1975 yılının örnek filmlerinden 'Bizim Aile' Türkiye'nin tablosunu çok iyi analiz edebilecek bir filmdir örneğin… Ailenin tüm üyeleri ( Yaşar Usta ve Melek hanım, çocuklar, fabrikatör Saim bey) Türkiye'yi işaret eder. İktidar karşısında mertçe davranan ve bireylerde akıllara kazınan muhteşem tiradı bilgeliğin sıradan bir işçide dahi olabileceği göstergesi olurken. Melek hanım anaç bir kadındır. Yetimin üzülmemesi gerektiğini hissettirir. Polis'in Bizim Aile'nin kapısına dayandığı sahnedeki 'evlatlarım, yavrularım' sözleri ise bizim şu günlerde sık sık duyduğumuz sözler… Filmdeki en can alıcı nokta şudur ki; Yaşar usta ve Melek hanım çocuklarını öz-üvey ayrımına sokmadan sebepsizce kucaklar… Biz de din, dil, ırk ayrımı yapmadan fakat zarar de vermeden, salt bir insan olarak yaşayalım ve bu filmi hatırlayalım.
İşte tam bu günler Bizim Aile' kavramını hatırlamamızın zamanı…
Şimdi gözlerinizi açın, bir sabah yürüyüşüne çıkın ve ülkenin tüm güzelliklerini görerek ilerleyin, eve döndüğümüzde kalplerinizi ısıtın... İçine bir tutam vicdan, biraz sevgi, alabildiğince saygı ekleyin ve adaletin kapağı ile ağzını sıkıca kapatın ve pişmeye hazır… Demini aldığınca güzelliklerle uyanacak nice sabahlara Türkiye!

Melis Çamlıoğlu

Hiç yorum yok