ORGAN NAKLİ
Merhaba sevgili okurlar,
Bugün organ nakilleriyle ilgili yazma gereği duydum. Çünkü gerek çevremde gerekse dünyada en çok dile getirilen ama yeterli düzeyde çözüm bulunamayan bir konu. Üstelik şu anda sağlıklı olduğumuza güvenip bizim başımıza hiç gelmeyeceğini düşündüğümüz bir durum değil. İlerleyen zamanlarda bizim de bir organ nakli bekleyeni olmayacağımızı kim bilebilir ki?
Organ nakli genel olarak hasar gören organa sağlıklı başka bir kişiden sağlanan organın tamamının veya bir kısmının kullanılarak iyileştirilmesi işlemidir. Böbrek, kalp, karaciğer, ince bağırsak, pankreas gibi çeşitli uzuvlarla ilgili organ nakli yapılıyor ama uygun donör bulunduğu takdirde. Çeşitli nedenlerle donör bulmak her nakil bekleyen aile için ise büyük bir sorun oluyor. Organ nakil sırası oldukça kabarık ve donör azlığı hastaları iyice üzüyor. Sayısal olarak bakıldığında ise durum oldukça vahim. Sağlık Bakanlığı verilerine göre her yıl 2 bin kişi organ nakli olamadığı için hayatını kaydediyormuş ve yine her yıl nakil bekleyen kişi sayısı 4 bin artıyormuş. Bu o kadar korkutucu bir durum ki.
Organ nakli sanırım bizim ülkemiz için insanın kendi başına gelmeden anlayamadığı bir şey. Çünkü çoğu yerde aslında duyuruları yapılan bu konuya yeterince ilgi gösterilmemesinin başka bir nedeni yok. Örneğin 2016 verilerine göre organ bağışı oranı Avrupa'da %75 olurken bizim ülkemize geldiğinde bu sayı maalesef %23'e kadar iniyor.
Türkiye'de durumun böyle olmasında farklı sebeple mevcut elbette. Bunlardan ilki bana bir şey olursa korkusu. Ama doktorlar daha öncesinde bunun gerekli ölçümlerini gerçekleştiriyorlar ve herhangi bir risk durumunda zaten isteseniz de donör olamıyorsunuz. İkincisi dini nedenler, ya günah işlersem korkusu. Ama bununla ilgili de dini kurumlar gerekli açıklamayı yapıyorlar ve genel olarak bunun günah olmadığı konusunda dini alimler birleşmiş durumdalar. Bu ve bunun gibi asılsız korkularla organ nakli konusunda oldukça cahiliz maalesef.
Şu an hastanelerde çeşitli uzuvlarının hasarlı olmasından dolayı o kadar fazla kişi çaresiz bekliyor ki. Yaşarken gerekli organ bağışından bulunmak en az bir kişinin hayata yeniden tutunması demek. Öldükten sonra organlarını bağışlamak ise belki de kaç kişiye yeniden umut olmak demek. Kalp nakli dışında diğerleri ise canlı donör olmak için bir engel teşkil etmiyor. Yani sevgili okular aslında bize çok büyük görevler düşüyor.
Ayşen Güner
Hiç yorum yok