''SUSUZLUK ÇİLESİ'' incir ağacının tepesine çıkardı
Tire, Bayındır ve Ödemiş ilçelerinin ortasında yer alan Derebaşı Mahallesi tam anlamıyla "susuz yaz" yaşıyor. Mahalle genelinde susuzluk had safhaya ulaşırken ovada yaşayan vatandaşlar hem içme suyu, hem de sulama suyuna hasret kaldı. Evlerinde kullanacak suyu bulamayanlar tarlalarını da sulayamayınca kara kara düşünmeye başladı.
SUSUZLUK MUCİT YAPTI
Traktörlerle ve eşeklerle çeşmelerden su taşıyan vatandaşlar susuzluk bitmek bilmeyince çamaşır makinesini çalıştırmak için kendince çözüm buldu. Kırkbaş ailesi, evlerinin önünde yer alan incir ağacının üstüne plastik bir varil koydu. Kovaları ip yardımıyla ağacın üstüne çekip varili dolduran aile bireyleri bu sayede çamaşır makinesini çalıştıracak kadar su sağlayabiliyor. Bir yandan hayvancılık yapan aile bireyleri hayvanlarına verecek su bulamadıklarını belirtiyor.
Bahçesinde yetiştirdiği ürünleri pazarda satarak oğlunu evlendirmeye çalışan Nuray Kırkbaş, taşıma suyla hayatlarını sürdürdüklerini belirterek, daha önce içme suyu boruları döşenmesine rağmen evlerine bir türlü suyun ulaşmadığını çaresiz kaldıklarını dile getirdi.
"CANIMIZA TAK ETTİ"
Taşıma suyla değirmeni döndürmeye çalıştıklarını anlatan Kırkbaş, "Yaz-kış durum böyle. Derebaşı'nda şu anda su yok. Bizim için mahallede su olsa da su yok. 7-8 yıl önce su boruları döşendi ama hemen patladı. Hayatımızı kovalara taşıdığımız suyla sürdürüyoruz. Artık canımıza tak etti. Yetkililerimiz sesimizi duysun. Oğlumu evlendireceğim. Tarladaki ürünüm yandı. Neyle masraf yapacağım. Orman ve Su İşleri Bakanımız duysun, İzmir Büyükşehir Belediyesi duysun. Tüm Türkiye duysun. Sanki çölde yaşıyoruz" dedi.
"TAVUKLARA BULAŞIK SUYU VEREBİLİYORUZ"
İçme suyunun yanı sıra sulama suyu sıkıntısının da had safhada olduğunu söyleyen Kırkbaş, "Susuzluk herkesi yıldırmış durumda. Kuyular bir bir kurudu. Yeni bir kuyu açmaya kalksan su 200 metreden çıkıyor. Garibanın parası ona yeter mi? Ürünlerimiz yandı, yem bitkisi olsun diye mısır ektik sömekleri boş. Pazarda satacağım biberler tarlada yandı. İneklerimiz susuz, yeterince su veremiyoruz. Tavuklarıma bile bulaşıkta kullandığım suyu veriyorum. Yoksa içecek suları yok. Bu devirde ovanın ortasında susuzuz. Taşıma suyla yaşamaya çalışıyoruz. Çamaşır makinesini çalıştırmak için her gün ağacının tepesine kova kova su çekiyoruz. En temel temizlik işleri bile sıkıntı oluyor" dedi.
"NEYLE GEÇİNECEĞİZ?"
Evdeki çamaşır makinesini çalıştırmak için sık sık ağacın üstündeki varile su çeken Refik Kırkbaş da Derebaşı Mahallesi'ndeki susuzluğun bitmek bilmediğini ve yıllardır çözülemediğini belirterek, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve İZSU yetkililerini mahalleye davet etti. Kırkbaş, "Tarlamızı susuzluktan ekemiyoruz. Neyle geçineceğiz? Ektiğimiz tarlanın hali ortada. Küçük Menderes yatağı da kurudu. Su alacak yerimiz yok. Yetkililer Eğridere'den su getirileceğini söyledi ama hiçbir çalışma yok. Gelip halimizi görsünler" dedi.
"ÇAMAŞIR MAKİNESİ TV SEHPASI OLDU"
Susuzluk nedeniyle evdeki beyaz eşyaları çalıştıramadıklarını ve çamaşırlarını elde yıkadıklarını söyleyen vatandaşlardan Akile Hörgüç ise "Bundan 7-8 yıl önce içme suyu hatlarını döşüyorlar diye eşim emekli ikramiyesiyle gitti çamaşır makinesi aldı. Engelli çocuğum var, her gün çamaşır yıkamam gerekiyor. Ancak makine halen kutusunda duruyor. Üstüne televizyon koyduk. Su borusu var ama sağlıksız yapılmış, arızadan dolayı su veremiyorlar. Şişeyle su taşıyıp yaşama derdindeyiz" dedi.
BAŞAR UÇAR
Hiç yorum yok