NEDİR BU ENDÜSTRİ 4.0
Tüm icatlar ihtiyaçtan doğar, diye bir atasözü var. Peki, Endüstri 4.0 hangi ihtiyaçtan doğdu dersiniz: İnsan kaynağının çok pahalı olmasında doğdu. Bazıları buna insanların hata yapma olasılığının yüksek ve verimliliğinin ise düşük olmasını ekleyebilir. Bunun dışında üretim devam ederken kişiye özel ürünler üretmenin gerektiği de değinilen bir başka husus. Ancak en önemli husus insan işgücünün pahalı olmasının Endüstri 4.0’a olan ihtiyacı doğurduğudur.
Başta Çin olmak üzere Asya ülkelerindeki düşük işçi maliyetleri Avrupa ve Amerika gibi pahalı işgücüne sahip batılı ülkelerin ucuz mal üretme şansını ortadan kaldırmıştır. Bunun sonucunda birçok firmaları fabrikalarını özellikle Çin’e taşımış ve bu nedenle batılı ülkelerde işsizlik arttığı gibi refah seviyesi de azalmaya başlamıştır. Almanya başta olmak üzere batılı ülkeler bu gidişi dur demek için kendilerine Endüstri 4.0 diye bir vizyon ortaya attılar yani gelecekte ulaşmak istedikleri hedefe varmalarını sağlayan bir yol haritası da denebilir buna. Şimdi bu hedefe ulaşmak için var güçleriyle durmadan çalışmaktadırlar.
Bu yeni sistemde iş gücü minimuma indirilmeye kar ise maksimuma çıkarılmaya çalışılıyor. Hedeflenen şey, üretimde birbirleriyle iletişim kuran ve ortak hareket eden robotlar kullanarak üretim girdilerinden insan unsurunu tamamen ortadan kaldırmaktır. İnsan unsuru ortadan kalkınca insanların ihtiyaç duyduğu aydınlatma, kafeterya, tuvalet gibi birçok maliyet unsuruna doğal olarak gerek kalmayacaktır. Makinalar ne yer nede içerler. Ailevi sorunları ve kendi özel yaşamları yoktur. 24 saat çalışırlar. Nasıl programlarsan o şekilde hareket ederler. İşverene sorun çıkarmazlar. Greve gitmezler. Maaşlarına zam istemezler. Bir işveren daha ne isteyebilir ki!
Batılı ülkelerin Endüstri 4.0’dan beklentisi Asya ülkelerine kaptırdıkları avantajı, maliyeti düşürerek geri kazanmaktan başka bir şey değildir. Ancak bu Endüstri 4.0’ın kötü olduğu anlamına gelmez. Geçmişe dönüp bakarsak gerek buhar ve su gücü, gerek seri üretim gerekse de teknolojinin kullanımı gibi sanayi devrimleri insanların refah seviyesini fazlasıyla arttırmıştır ayrıca buna paralel olarak yaşam tarzlarını da çoğunlukla olumlu olacak şekilde değiştirmiştir. Tabi bu değişimin iyi ve kötü etkileri olmuştur muhakkak. Ancak hepimizin bildiği gibi, değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Biz de değişmeye ve gelişmeye mecburuz.
Yeni sanayi devrimi ile sadece sanayi üretiminde değil evimizdeki cihazlar da birbirleriyle iletişim kuracak ve her akıllı cihaz büyük miktarlarda veri üretecektir. Bu verileri işlemek başlı başına bir iştir. Geleceğin mesleklerin birisi de bu verileri işleyecek veri madenciliği olacaktır. 2000 yılında insanlık tarihi boyunca üretilen veriler kadar veri üretildiği düşünülürse günümüzde hatta yakın gelecekte ne kadar veri üretildiğini veya üretileceğini siz tahmin edin.
Sanayi devrimleri, öncü toplumlara zenginlik ve refah getirmiş olduğu gibi tam tersine sanayi devrimlerini kaçıran ülkeleri ise bu ülkelerin sömürge alanı haline getirmiştir. Biz bütün sanayi devrimlerini kaçıran bir ülke olarak bunun ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Osmanlının yıkılması ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yılları bu çabalara direnmenin bir sonucudur. Sonraki dönemlerde de sanayi alanında geri kalmamız bizi ekonomik ve teknolojik açıdan sömürgeci ülkelere bağımlı bir ülke haline getirmiştir.
Bizdeki genel sorun; yenilikçi insanlarla dalga geçme, aşağılama ve hor görme sorunudur. Ne yazık ki, bu anlayış gitgide kültürümüze işlemeye başlamıştır. Düşünen ve farklı çıkarımlarda bulunan birisine, fazla düşünme beynini yakarsın, demek ne kadar ilkel bir anlayış mesela. Ayrıca, okullarda farklı fikirler beyan eden öğrencilere sınıfça gülmek veya dalga geçmek… Kendine has insanları dışlamak ve deli muamelesi yapmak… Bu hususlar öncelikle aşmamız gereken şeylerdir.
Endüstri 4.0’ın Ödemiş ilçemizde gelişmesi açısından birkaç ricam olacak: Öncelikle girişimcilerden ricam Ödemiş’e robotistan.com ve direnc.net sitelerinde satılan ürünlerin satıldığı bir satış yerini açmaları olacak. Diğeri ise Ticaret Odası ve Halk Eğitimin desteğiyle, Ödemişlilere 3 boyutlu yazıcı ile uygulamalı eğitim verilecek, her yaştan insana açık, en azından bir sınıfın kurulmasıdır. Çünkü bu işler konuşmayla değil icraatla olur.
Hiç yorum yok