Merly Streep Cesareti Lazım
Kimseyi bilemem ama bana göre Hollywood'un en başarılı karakter oyuncusudur. Oscar ödülü bile onun kabiliyetini derecelendirmek konusunda yetersiz, sinemadaki edebiyat uyarlamaları onsuz eksiktir. Abartma demeyin. Abartsam da onu bile hak ediyordur.
Sophie'nin Seçimi filminde; çocuklarını Yahudi soykırımından kurtarmak için mücadele verirken aralarından birini ölüme göndermeyi seçmelerini istedikleri çaresiz ama hem de ne çaresiz kadın rolünün o ağır psikolojisinin altından nasıl kalktığını hep düşünmüşümdür.
Kramer Kramer'e Karşı'da modern dünyada önceliklerini belirlerken yine seçimleriyle alt üst eden anne rolü de unutulmazlar arasındadır.
Şeytan Marka Giyer'deki medya patronu kimliğine bürünüşü, tüm çaylaklara hayat dersi gibidir.
Benim saydıklarım en bilindik filmleri. Keşfedilmeyi bekleyen ama aslında gerçek sinemaseverlerin artık kaç kez izlemiş olduklarını bilemediğim Fransız Teğmenin Kadını filmi de yazımı okuyan herkese tavsiyem olsun.
Gelelim 74. Altın Küre Ödülleri törenindeki meydan okuyuşa. Amerika'nın yeni 'patronu' Donald Trump, engelli New York Times muhabirlerinden Serge Kovaleski'nin taklidini yaparak bu taklide gülecek kadar düşmüş kim varsa güldürdü ne yazık ki eleştiri getirecek kim varsa da gayet yorumsuzdu.
Streep ödülünü alırken yaptığı konuşmasına; "Beni affetmenizi istiyorum. Bu hafta sonu bağırmaktan ve yas tutmaktan sesimi kaybettim. Bu yılın başlarında da aklımı kaybettim. Hugh Laurie'nin söylediği gibi, bu odada bulunan herkes şu sıralar Amerikan toplumunun en çok kötülenen kesimi. Hollywood, yabancılar ve basın ülkede en çok eleştirilen kesimler. Ama biz (Hollywood) kimiz? Hollywood nedir? Farklı yerlerden gelen pek çok insan." sözleriyle başladı.
"O kendini biliyor." tavrı diye bir şey vardır. Bu tavrın en naif en asil haliyle sözlerini şöyle sürdürdü; "Bir oyuncunun işi, bizden farklı insanların hayatlarına girmek ve bunu onlara hissettirmektir. Bu sene pek çok nefes kesici, güçlü performans vardı. Bu sene beni afallatan bir performans vardı. Beni kalbimden vurdu. Ancak güzel olduğu için değil. Bu performansta güzel olan hiçbir şey yoktu. Ancak etkiliydi ve işini yaptı. İzleyicisinin gülmesini sağladı. Ülkemizdeki en saygın koltukta oturması gereken kişi, kendisiyle rekabet edemeyecek engelli bir muhabirin taklidini yaptı. Bu benim kalbimi yaraladı. Bu görüntüyü aklımdan çıkaramıyorum çünkü bu bir film sahnesi değildi. Gerçek hayattı. Rol model olan, güçlü, herkesin hayatını etkileyen bir kişinin böyle bir şey yapması diğer insanlara da bunu yapma hakkını veriyor."
Hollywood'da oyunculuk yapmaktan dolayı sahip oldukları şansın tüm insanlık ve haksızlıklara karşı kullanılabilecek olduğunu da ispatlayan Merly Streep, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Star Wars filminin unutulmaz oyuncusu Carrie Fisher'ın şu sözleriyle noktayı çok da güzel koydu; "Kalp kırıklığını al, sanata dönüştür."
Hülya Ayazoğlu