AK Parti İl Başkanı Delican: "O Çiçekler 9 Eylül`de zaten açmıştı."
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican`ın açıklamalarının hedefinde İzmir Marşı`nı koro halinde söyleyen CHP`li milletvekilleri vardı.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; Cumhurbaşkanlığı Sistemi`ne ve getireceği yeniliklere ilişkin açıklamalar yaparken; CHP`nin ideolojik temelli bir kampanya yürüterek tarihi algı operasyonundan vazgeçmediğini söyledi.
CHP`li vekillerin koro halinde İzmir Marşı`nı söylemesine de değinen Başkan Delican; "Cumhuriyet`in ürünü de olsa Osmanlı`nın da olsa bizi anlatır. Milli tarihimizin değeridir. İzmir`in dağlarında çiçek açtıran vatan sevdalıları da Kafkasya`dakiler de bizimdir. Dilden dile böyle gelmiş, hepimiz gururla söylüyoruz. Ama, `Hayır`cılar; siyasette tarihi ve bilimi yok saydıkları gibi değerlerimizi, kutuplaşma yaratmak üzere kullanarak büyük bir yanlışın içine düşüyorlar. " diye konuştu.
Başkan Delican sözlerine şöyle devam etti; " Şimdi diyorlar ki; 16 Nisan`da İzmir`in dağlarında çiçekler açacak! Biz de diyoruz ki; o çiçekler; 9 Eylül 1922`de kurtuluş gününde zaten açmıştı. Bu toprakları vatan yapanların zafer gününde açılmıştı o çiçekler ve 29 Ekim`de de taçlanmıştı. Hepimiz o çiçeklerin yılmaz bekçisiyiz. Hepimiz sularız, hepimiz koruruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün ve şehitlerimizin onurlu mücadelesi ile milletimizin açtırdığı o çiçekler yaşasın diye, düşmanın ayakları altında kalmasın diye bu reformu zorunlu görüyoruz zaten. Bu tarihi sistem değişikliğine evet ya da hayır demenin ne getirip götüreceğini doğru anlatmak zorundayız. Anlamamışsak, anlamalı öyle anlatmalıyız(!) Aslında, milletin iradesini tümüyle iktidara taşıyacak Cumhurbaşkanlığı Sistemi`ni esaret zinciri olarak gösterenlerin algı oyunu artık sökmeyecek."
Delican; tarihi siyasi krizlerin ülkeyi gerilettiğine değinerek yasama ve yürütmenin ayrılması ile olası krizleri savacak reform niteliğinde bir adım attıklarını belirtti.
Hayır`cıların Cumhuriyet ve değerleri üzerinden, diktatörlük tartışmaları ile suyu bulandırmak istediklerini söyleyen Delican; "Cumhuriyet`in 93. yılına girerken; İzmirli hemşerilerimizle `Cumhuriyet`i böyle kurduk, Böyle koruduk" diyerek önemli bir tarihi derleme paylaşmıştık. 15 Temmuz hain darbe girişimi ile yapılmak istenenin değerlerimizi yok etme girişimi olduğunun altını daima çizdik. Tehdidin büyük olduğunu, vatanın bütünlüğünü demokrasiyi hedeflediklerini, devletin ve Cumhuriyet`in yok edilmek istendiğini hep birlikte haykırdık. Biz Cumhuriyet`i kuran ecdadımızın emanetçileri olarak alanlara tüm siyasi partilerle, milletimizle çıkmıştık. Şimdi nasıl olur da Cumhurbaşkanlığı sistemi adını verdiğimiz bir reform niteliğinde bir açılımla Cumhuriyet`i yok etmek isteyebiliriz? " dedi.
Başkanlık sistemi 60 yıldır konuşuluyor
Sistemi " Erdoğan meselesi ya da hamlesi ", " diktatörlük " olarak nitelendiren kesime cevap veren Başkan Delican; "Her şeyden önce halkın seçtiği bir başkan ve vekiller gerçeği ortada. Ayrıca, hangi diktatör sandıkla gelmiştir ya da gitmiştir? Üstelik bu sistem 60 yıldır tüm sağ partiler ve liderleri tarafından savunulmuş, zaruri görülmüş bir sistem. Hepsi mi diktatör olmak istedi? Ya da bu liderler kötü liderler miydi? Hayır. Tıkanan siyaset ve onun millete dönen zararının önüne geçmek için bu sistem gündeme getirildi her defasında. Pek çok krizle, darbeyle bugüne gelindi. Şimdi; dört bir yandan kuşatılmış ve terör ve ekonomik krizler başta olmak üzere bir cendereye sokulmak istenen ülkemizin kuvvetleri ayağa kalkmak zorunda. Yürütme hız kazanmak, yasama ve yargı bağımsız ve güçlü olmak zorunda. Bu sistem değişikliği; kalıcı bir istikrarla direnmek ve büyümenin tek koşulu." şeklinde konuştu.
Bu bir rejim değişikliği değil
İzmir halkına anayasa değişikliğini madde madde anlatan kitapçık hakkında da konuşan Delican; "CHP`nin 30 maddelik kitapçığında olduğu gibi; değişiklik içeren maddeleri kaçırmıyoruz. Vatandaşlarımızla önce değişiklik içeren maddelerin mevcut uygulamasını sonra da ülkemiz ve milletimiz için nasıl bir değişiklik içerdiğini olduğu gibi paylaşıyoruz. Bir şeyleri şırınga etmek gibi bir derdimiz yok. Halkımızın değerleri , ülkemizin değerleri üzerinden ideolojik siyaset yapmanın zemininde değiliz. Biz, Türkiye`nin büyümesini, güçlenmesini sağlayacak bir sistem değişikliğini oylayacağız, bir rejim değişikliğini değil." dedi.
Delican son olarak referandum çalışmaları hakkında şu bilgiyi verdi; " Yürürlükte olan 82 Anayasası ile Cumhurbaşkanlığı sistemini karşılaştırarak vatandaşlarımızı aydınlatmaya çalışıyoruz. Karalama kampanyalarına, rejim tehdidi nidalarına prim vermemeleri için uyarıyoruz. 16 Nisan`da sandığa giderek; huzuru ve kaosu; istikrarı ve düzensizliği, krizi ve uyumu, sorumlu ve sorgulanabilir seçilmişle, sorumsuz seçilmişi oylayacağız. Milletin iradesi ile milletin seçtiklerinden oluşan ve yine milletin değiştireceği bir sistemi oylayacağız. Danışma kurulumuzu önümüzdeki günlerde topluyoruz. Genel Merkez düzeyinde katılımla önemli bir toplantı gerçekleştireceğiz. Halkımızla bir araya geleceğimiz kapsamlı bir dizi etkinlik ve projeyi olgunlaştırmak üzereyiz. Önümüzde tam iki ay var. Bu iki ayı iyi değerlendirerek, ülkenin kaderini belirleyecek bu seçime halkımızla birlikte ve `Evet`le gideceğiz."