Hülya`nın Cephesinden
Tokyo terliklerimi hazırlayın tatile çıkıyorum..
Havalar biraz ısınınca herkes tatil planları yapmaya başlıyor. Bunların pek çoğu da hiç gerçekleşmeyecek hayal ürünleri olarak kalmaya mahkumdur ne yazık ki.
Benim anlamadığım dedelerden babalardan kalan iyi kötü bir yazlık yoksa, tatil köylerinin her şey dahil fırsatlarından bir turist kadar yararlanılamayacağını bile bile, "biraz bronzlaşmak istiyorum sayın müdürüm şöyle otuz beş gün flan izinliyim Havaii'den selamlar" diyebilecek pek rahat bir iş sahibi olmadıktan sonra nedendir bu telaş, bu yersiz tatil mutluluğu?
Tatile çıkabilmeyi başaranların işi daha da zor. Açık büfede ne varsa yemeliyim bu para yabana gitmemeli psikolojisiyle sabahın 6sında odanın içinde dönüp durulacak, sosyal medyadan eşe dosta nispetler yağdırılacak, en kafa götürmez yaz parçaları istemsizce ezberlenecek…
Beni sorarsanız Ödemiş yazının 40 derece sıcağında masa başında yazıp çizecek, kimi zaman kafamdan aşağıya buzlu su döküyor olacağım.
Bazen de bana sıcak denizlerden mesaj atan arkadaşlarıma "benim yerime de eğleninn" gibi birkaç içten gıcıklı cevap atabilirim.
Zaten ben kış insanıyım.. (Kendini kandırmacalar başlar) Tokyolardan da vazgeçtim atkımla berem gelsin..