Radyo Televizyon Dolandırıcılığı

Merhaba kıymetli okurlarım;

Yıllarca kıt kanaat yayın yapan ve sistemin azizliğine uğrayıp uydu ve telif masraflarına yenik düşerek kapanmak zorunda kalan yerel ve bölgesel radyo televizyonlar gerçeği önümüzde dururken, dolandırıcılar bu platformlarda adeta cirit atıyor.

Olan yine masum vatandaşımıza oluyor. 25 yıldır bu işin içinde yoğrulmuş biri olarak bunlarla mücadele etmeyi görev edindim. Kıt kanaat geçirerek dürüst ve ilkeli yayın yapan yerel ve bölgesel radyo TV`ler yasal sorumlulukların altından kalkmayarak birer birer kapanırken İzmir`in göz bebeği Ege Tv de artık dayanamam diyor. Oysa korsan radyo ve televizyonlar gemisini rahatlıkla yüzdürüyor.  Son günlerde korsan radyolarda bu durum gündeme gelse de yaklaşık 10 yıldır uydudaki uyduruk kanallar bunu halen yapmaya devam ediyor.

Korsan radyo yayınlarında yaptıkları yarışmalarda `cep telefonu kazanacaksınız` diyerek vatandaşı dolandırıyorlar. Vatandaşın, yayına bağlanmadıkları halde faturalarına yüzlerce lira yansıyor.
Sahte savcıydı, polisti derken telefon dolandırıcıları radyo programlarıyla da vatandaşın parasına göz dikti. Açtıkları korsan radyolarda yaptıkları yarışmalarda çeşitli hediye verme vaadiyle yüzlerce vatandaşı kandıran dolandırıcılar, yayına bağlanmamalarına rağmen milyonlarca liralık vurgun yapıyor. Devreye giren sesli cevap sistemi sayesinde arayan kişinin telefonuna dakikasına 40 lira ücret yansıtılıyor. Vatandaşların bu tuzaklara düşmemesi konusunda uyarıda bulunan Marmara Radyo ve Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Hasan Şirin, "RTÜK bunları topluyor ancak yeni vericiler getirip yeniden yayın yapıyorlar. Bu dolandırıcılar vergi ödemiyor. RTÜK bu kişilerden reklam beyannamesi alamıyor" dedi.

Son yıllarda uydu kanallarında ortaya çıkan dolandırıcılar vatandaşı canından bezdirdi. Yurtdışından aldıkları sahte yayıncı lisansı ile TÜRKSAT uydusu üzerinden yayın yapan bu firmalar korsan olarak yayınladıkları Yeşilçam filmlerinin arasında yayınladıkları reklamlarda içinde ne olduğu belli olmayan cinsel gücü arttıran ilaçlar ve sahte bal pazarlayarak vatandaşın sağlığı ile oynuyor. Bazı firmalar orijinal adı altında Çin malı bozuk telefonları pazarlarken, bazı dolandırıcılar "Afrika'ya Kur'an-ı Kerim gönderiyoruz" diyerek topladıkları paranın karşılığında ürün bile göndermiyor.

TÜRKSAT uydusu üzerinden yayın yapan korsan televizyon kanalları üzerinden büyük bir dolandırıcılık yapılıyor. Yurt dışından aldıkları sahte yayıncı lisansı ile TÜRKSAT uydusu üzerinden frekans kiralayan dolandırıcı firmalar, aynı platform üzerinden 15 TV kanalı ile yayına çıkabiliyorlar. Basit bir soru soran ve "soruyu bilen izleyiciye bedava orijinal akıllı telefon dağıtıyoruz" diyen dolandırıcılar, Çin malı bozuk telefonlar için kargo bedeli olarak 150 lira talep ediyor. Kargoyu açtıktan sonra dolandırıldıklarını anlayan vatandaş ise tekrar firmanın çağrı merkezini aradığında hiçbir muhatap bulamıyor.

Bazı firmalar ise izleyicinin dini duygularını sömürerek dolandırma yöntemini tercih ediyor. "Afrika`daki Müslümanlara bedava Kur`an gönderiyoruz" diyen dolandırıcılar vatandaşlardan topladıkları para karşılığında ne ürün ne de makbuz gönderiyor. Bazı dolandırıcılar ise şifalı kolyeleri pahalı ücretler karşılığında insanlara pazarlarken, sahte telefon bağlantıları ile dağıttıkları ürünün ne kadar şifalı olduğu yalanını güçlendirmeye çalışıyor.

Ulusal TV kanallarına kesilen cezalar nedeniyle ulusal kanallara reklam giremeyen sahte bal firmaları ise korsan TV kanalları üzerinden ürün pazarlayarak vatandaşın sağlığı ile oynamaya devam ediyor. Bakanlığın "Televizyonda pazarlanan bütün ballar sahtedir" açıklamasına rağmen insanları kandırmaya devam eden bu dolandırıcılar, çekilişle daire, jip, telefon, tablet veriyoruz" diyerek ikinci kez insanları kandırıyorlar. İnsanları ikna edebilmek için bazı sanatçıları ve din adamlarını da reklamlara çıkaran bu firmaların dağıttığı bu balları Azerbaycan, Güney Amerika, İran ve İstanbul`daki merdiven altı üretim merkezlerinde tamamen kimyasal yöntemlerle gerçekleştirildiği belirtiliyor.

TÜRKSAT uydusu üzerinden yapılan dolandırıcılık bunlarla sınırlı değil. Cinsel sağlık ürünü adı altında satılan sahte ilaçlarla vatandaşın sağlığı tehlikeye atılıyor. Cinsel çağrışımlı reklamlarla vatandaşın sağlığı ile dalga geçen bu firmalar, sözde doktorları ekrana çıkararak kanserden prostata, diyabetten ülsere kadar her hastalığa şifa dağıttıklarını iddia ediyor. Tıp eğitimi almamış insanların doktorları, Sağlık Bakanlığı`nı ve bilim çevreleri itibarsızlaştırdığı bu programları izleyen birçok çaresiz insan, tedavisini yarıda bırakarak bu dolandırıcıların ağına yakalanıyor.
Ulusal, bölgesel ve yerel lisanslarla yayın yapan TV kanalları ise bu korsan televizyonlardan şikâyetçi. Yeşilçam filmlerini, vizyondaki sinema yapımlarını, en büyük bütçeli belgeselleri ve televizyon dizilerini hiçbir telif ödemeden yayınlayan bu dolandırıcılar, yasal boşluklardan yararlanarak halkı dolandırmaya, sinema ve televizyon yayıncılığı sektörüne zarar vermeye devam ediyor.

Dolandırıcı TV kanalları bu şekilde yayın yaparken yetkililer de boş durmuyor. Yasal yollardan uyarı ve kapatma cezası alan bu kanallar, başka bir firma ve başka bir logo ile birkaç saat sonra tekrar yayına çıkıyor. Sürekli çağrı merkezi numaralarını değiştirdikleri için izlerinin bulunması da imkânsız hale geliyor.

Birçok yeni platform, bu yasal boşluktan yararlanarak uyduya çıkmaya hazırlanırken ulaştığımız TÜRKSAT yetkilileri ise "bu konuda bizim bir yaptırım gücümüz yok. RTÜK`ün vereceği kararları uygulamak durumundayız" diyor.

7'den 77'ye her yaştan bireyin, ister istemez etkilendiği bu kötü yayınlardan kurtulmak için yetkilileri bir an evvel göreve çağırıyor, halkımızın da esnafımız, eczacımız burada dururken bu yayınlara itibar etmeyip ihtiyaçlarını kendi etrafından karşılaşmaları konusunda duyarlı olmaya çağırıyoruz.  Bir daha ki yazımızda görüşmek üzere.

Hoşçakalın...