Türkiye'nin birincisinden de tepki “ZEYTİNE ŞANS VER!”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca "Üretim Reform Paketi Yasa Tasarısı" olarak hazırlanan ve zeytinliklerle ilgili hayati öneme sahip değişiklikleri öngören yasa tasarısı tartışılmaya devam ediyor

Dekar başına 15 zeytin ağacı yoksa o alanın zeytinlik sayılmamasının yanı sıra alternatif alan bulunmaması sonrası Kurulun uygun görmesi şartıyla zeytinliklere 3 kilometre mesafede endüstriyel yatırımlar yapılmasına olanak sağlayan maddeleriyle gündeme oturan zeytinlikleri doğrudan ilgilendiren yasa tasarısına bir tepki de Ödemiş'ten geldi.

Birgi'deki özel tesislerinde Türkiye'nin en kaliteli zeytinyağını üreterek Mario Solinas Kalite Yarışması'nda birinci olan Pirgion'un işletmecisi Kerem Çakıroğlu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca "Üretim Reform Paketi Yasa Tasarısı" adı altında hazırlanıp "Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" olarak TBMM'ye sevk edilen yasa tasarısıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"DEDEDEN MİRAS DEĞİL TORUNDAN EMANET"

Bahçelerindeki 1205 yaşındaki zeytin ağacı gibi Küçük Menderes havzası genelinde anıt ağaca dönüşmüş çok sayıda zeytin ağacı bulunduğunu ve bu ağaçların yarına miras kalması gerektiğini belirten Çakıroğlu, "Bir ağaç düşünün ki meyvesi ile meyvesinden elde edilen yağı ile dalı ile yaprağı ile insanlığa faydalı olsun. Bununla milyonlar sağlık bulsun bir o kadara yakın insan ekmeğini kazansın.,

Ne de zordur bir ağacı yetiştirmek. İlkokulda pamukta fasulye yetiştirmek bile ne zordur bilirsiniz. Zeytin ağaçları için bunun milyon katı çaba en önemlisi de zaman gerekir. Çevrenize baktığınızda gördüğünüz o ağaçların neredeyse birçoğu bizden önce vardı ve umarım bizden sonrada olmalı. Kızılderililerin atasözüne gönderme yaparsak onlar dedelerden miras değil torunlardan emanettir. Yiyerek ve satarak karnımızı doyurduğumuz orucumuzu su ile birlikte açtığımız her dinin temelinde olan ve bahsedilen Yüce Yaradan'ın ant içtiği meyvedir zeytin" ifadelerini kullandı.

"ZEYTİN KATLİNE İZİN VERMEMELİYİZ"

Zeytinin Türkiye'de yasalarla korunmaya çalışıldığını hatırlatan Çakıroğlu şöyle devam etti: "Yaprağı yem çekirdeği yakacak olan yağı şifa olan zeytin ülkemizde yasalarla korunmaya çalışmaktadır. Neye karşı arsızlığa aç gözlülüğe hırsa ve hak yemeğe karşı.  Son 8 senedir bu kanun değiştirilmeye çalışılıyor. Neden? Altın madeni için,  petrol doğal gaz aramaları için betondan ev benzeri yalandan kaleler için. Devamlılık geleceğe bir şeyler bırakmak gelecek nesillerin yaşamasına şans tanımak desteklemek her insanın boynunun borcudur.

İnsanlık için çok kısa sayılabilecek bir zaman dilimi için en sonunda bitecek, bu zamanda da başka şeyleri bitirecek madenler için fosil yakıtlar için sağlıksız beton yapılaşma için binlerce yıldır bizlere emanet bırakılan zeytinin katline izin vermememiz gerekir. Torununun torununu yaşat. Zeytine şans ver"

TEPKİ TOPLADI

Tepkilere yol açan 'Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 2. maddesinde zeytinlik saha "bir dekar alanda en az 15 kültür çeşidi veya yabani zeytin bitkisinin bulunduğu alan" olarak tanımlanıyor.

Tasarının 4. maddesiyle de Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun'un 20. Maddesi değiştirilerek; "Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede, zeytinliklerin bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyasal atık oluşturacak tesis yapılamaz ve işletilemez. Ancak alternatif alan bulunmaması ve kurulun uygun görmesi şartıyla bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu yetkisini gerektiğinde valiliklere devredebilir." şeklinde düzenleniyor.

Başar Uçar